20 Temmuz 2009 Pazartesi
Ordan burdan...
Yine çok yoğun geçen bir haftasonunun peşinden,yazmak rahatlamak ihtiyacı duyuyor insan.Malum ortanca kardeşimin evlenmesine tam 6 gün kaldı bu pazar düğünümüz var :)) Herkes çok heyecanlı.İki gündür eksiklerimizi tamamlamaya çalışıyoruz.Sürekli bir temizlik,yemek ,kıyafet,davetiye telaşıdır gidiyor.Davetiye vermeyi unutmamak için yaptığımız listeler karalanıyor.Unutulanlar tekrar not ediliyor.Ama ben biliyorum ki muhakkak düğün bitince aaaa bak bunu çağırmayı unuttuk gördün mü diyecek annem :) Her düğünde muhakkak bir unutulan oluyor maalesef..
Dün kardeşimin evini düzenledik,Çeyizleri serdik herşey yeni gıcır gıcır insanın nasılda hoşuna gidiyor.Tabii hepimiz çok yorulduk ama bitecek hayırlısıyla az kaldı.Dilerim herşey çok güzel geçer ve bir ömür boyu mutlu olurlar...
Efoşa gelince o halinden mutlu gelen misafirlerimiz arasında yaşıt bir arkadaşı var çünkü,çok güzel vakit geçiriyorlar.Arasıra paylaşma sorunları yaşasalarda yine maşallahları var..Üzerindeki ilgi dağıldığı için önceleri mutsuzdu ama şimdi düzeliyor..Son zamanlarda oğluş içinde kreş arayışı içindeyim..Hem ona uygun hemde kendi bütcemize uygun okul arayışındayız ne zormuş.Fikir vermek isteyenler olursa lütfen yazsınlar.Nelere dikkat etmem gerekli vs...
Bu arada neden bilmiyorum ama fotoğraf ekleyemiyorum.Bir sorun var çözemedim :(
Hepimize iyi haftalar diliyorum.
Sevgiler,
14 Temmuz 2009 Salı
pazarlık..
Efoşlada haliyle o ilgileniyor.
Yemek konusunda ne kadar aksi bir çocuk olduğunu anlatamam ,daha öncede bu konuda bir kaç şikayet beyan etmiştim size :)) Dün eşim elinde çorba kasesiyle dolanıp durmuş evin içinde zatiii çok da sabırsız biridir iyice cinlenmişşş neyse küsmüşler bizimkiler..Biri koltuğun bir ucuna diğeri diğer ucuna oturmuş suratlar beş karış.Eşimin elinde efoşun üstüne döktüğü çorbayı silmek için bırakamadığı ıslak mendil :)) Ayyy bu ıslak mendil üreticilerinden Allah razı olsun valla...Annelerimiz bizi ne kadar zor büyütmüşler değil mi..Bizim herşeyimiz fabrikasyon..Ama pratik ne yapalım iyi ki var ıslak mendillerrr :)))
Neyse efoş yaklaşık bir 10dk kadar suspus oturmuş.Bakmış babadan da ses yok.İlk konuşan o olmuş tabii dayanamamış yine :)))Diyalog şöyle gelişmiş ;
Babaaaa (ses yok) babaaaaa(yine yokk) yaaa babaa yaaa
noldu,ben sana küsüm (küs ama merak da ediyor ne diyeceğini :) )
bak baba biz senle anlaşalım
ne için
ben balık yerim,makarna da yerim,tavuk da yerimm
eeee efoş ....
ama bana yütfen çorba yedirmeyinn..
Hiç canım istemiyor...
eee benim küçük oğluşummm sen ne zaman büyüdünde bizle pazarlığa girişir oldun...
Eşimde uzunca bir süre gülmüş bu konuşmaya ama zaferi kazanmış çorba bitirilmiş :))
Niye bu çocuklar çorba içmekten hoşlanmıyorlar,ya da biz mi üzerlerine fazla düşüyoruz bilemedim :)
Sevgiler,,
13 Temmuz 2009 Pazartesi
11 Temmuz

Bir 11 Temmuz daha geldiiii geçtiiii :)
Eşimle, 2000 yılında üniversitede tanışmıştık bir arkadaşımız vesilesiyle.Çok güzel,bir ilişki yaşadık bir çok arkadaşımızın imrendiği hoş bir dönem geçirdik...Sonra uzun bir birliktelik,beklenen asker yolu söz dü nişandı derken 2004 yılında evlendik..
Anlatacak onca şey olmasına rağmen kısaca geçmek istiyorum bu günün üstünden..
Çok iç acıtmadan çok uzatmadan sıkmadan...
Cumartesi günü bir çok planın arasından akşam yemeği için Kadıköy de bir rest.yemek, yemek için çıktık dışarı..Yolda kırmızı güllerim kondu kucağıma çok sevindim :)) Ağzım kulaklarımda mekana vardıkk..Güzel bir akşam yemeğinin ardından evimize döndük..Arabamızı park edip apartmana doğru baktığımızda evimizde bir ışık kümesi gördük :) Benim açık unuttuğum bilgisayarın ışığı sandık..Anahtarı çevirip içeri girmeye çalışırken büyük bir çığlık karşıladı bizi :)) Annem,babam,kardeşlerim,heyecandan ağlayan mı yoksa gülen mi belli olmayan efoş ve halam eniştem karşıladı bizi..Ellerinde pasta,ışıklar kapalı büyük bir çoşkuuu :))))) Heryer balonlarla süslenmiş .. Nasıl sevindik,, nasıl emek vermişler hepsine burdan ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum..
Çok güzel bir akşamdı, tabii eşimede ..
Sevgiyle daha nice 5 yıllara :))
Bu arada rest.tavsiyesi içinde sewoş a bir kez daha teşekkür ederim..
8 Temmuz 2009 Çarşamba
10 kuruşş...

7 Temmuz 2009 Salı
11.yorum

6 Temmuz 2009 Pazartesi
Yorgunummm dostlarım yorgunum :)

Merhaba;
Artık ek gelir kaynakları arayışına başladım :)) Bu da benim gibi haftasonlarını temizlikle geçiren bayanlar için hiç fena bir fikir değil doğrusu :) Alıştım nasılsa bünyemde itiraz etmez heralde ..
İlerde belki de blog arkadaşlarımı da kandırıp bir şirket kurarım evler,ofisler itinazla temizlenir ,bir temizleten,bir temizletmeyen pişman olurrr nasıl ilannn başlığı ama;süper bence :)
Neysee bu haftaya böyle başlamamın sebebi innanılmaz bir yorgunluğun komik sitemleri işte..Kadın olmak zor zenahat bayanlar değil mi ? Çok yorgunum çokkk..Ailecek yorgunuz biz, ortanca kardeşimin 26 Temmuz daki düğünü için başlayan hazırlıklar telef etti bizi..Hayırlısıyla bir geçse şu yorgunluklar bir bitse ..
Cumartesi sabah,erkenden başladık güne, küçük kız kardeşim Zeyno,eşim ben ve evimizin neşeşi efoş çıktık yola.Düğün alışverişine çıktık sözde ilk aldığımız şey efoşun illede istiyorum diye tutturduğu turuncu parmak arası terlikleri oldu.. ''Ama ama ama anne yütfenn alalım Devyim canın da varr ondan bende istiyorum tamam mı :) '' Dayanamadım aldım zaten inanılmaz da ucuzlardı ..
Sonra Kadıköy Opera pasajının içindeki abiyeciler dolaşıldı birbir. Bazı mağazalar bilen bilir, inanılmaz yüksek fiyatlara satıyorlardı; girdik,çıktık, bakındık vs...Nihayet küçük sevimli bir dükkana girdik içerde de bizi çok güler yüzlü bir abla karşıladı..Satışda güler yüz çok önemlidir.İnanılmaz rahatlar karşı taraf ama sıcaksa içtense o gülüşler öyle değil mi..Bazı tezgahtarlar hem asık suratlı,hem de niye girdin ki canım sen şimdi bu dükkana der gibi, gözleriyle iterler seni dışarı bir anda kendini mağazanın kapısında bulursun..Ben Liseden sorna tezgahtarlıkta yaptığım için bu iki ayrımı artık çok iyi fark ediyorum.
Daha içeri adımımızı attık atmadık efoşş 'anneee çişim geldi benimmm' demesin mi? Yanımda şiş kabım var malum annesiniz çantanızda her türlü şey olmak zorunda çiş şişesi bile, cevat kelle gibi dolaşıyorum ben 3 yıldır..Ama mağazanın ortasında da işetilmez ki :))) Neyse çıktık bir panik mağazadan, sorduk wc yi,, 4.katta dediler neee 4 müü ?? biz 1. kattayız ve efoş un eli pipisinde :) yaptı yapacak :)) Asansör var dediler iyi hoş asansör geldi,, yukarı çıkmaz, kaldık içerde :) düğmesi bozulmuş meğerse,diğerine bindik ama efoş kızardı artık :) Eeee mübarek insanlar yaptınız madem son kata wc ne diye asansörü tamir etmezsiniz değil mi ...Nihayet koştur koştur yetiştik. Rahatladık :)) Efoş mutlu mesut indi tekrar mağazaya.
3-5 denemeden sonra 6-7 de olabilir :) Helenistik bir elbise modelinde kılınan karar,son anda sadece bir dene de bedenine bakalım denen mavi elbisede son buldu ve biz onu aldık çıktık :) Sonra altına uygun bir ayakkabı.Efoşa siyah önü satenli ,yelekli bir takım,rugan parlak siyah ayakkabılar..Babişkoya gömlek, gravat ,kemer derken biz saat 7 sularında evdeydik.Ayaklar davul,efoş uyku sersemii malum öğle uykusu arada kaynadı ve inanılmaz sinirli bizi haşlaya haşlaya geldik evimizeee...EEE biter mi bitmezz..
Ertesi günde yani dün, Kardeşimin evi temizlenecek biz maaaa aileee seferber :) Saat akşam 6 biz nihayet biten temizliğin ardından yorgun bitapp...Biter mi bitmezzzz kardeşimin çeyiz hurçları vs.. ki bu kısmında kendimde değildim annem halam zeyno ve gelin kız tam gaz devam ettiler :)) Saat gecenin 10:30 u bizimkiler yorgunluk çayı içiyorlar biz eşimle ütü yapıyoruzz veee nihayet yatağıma yattığımda bedenim acıyor sabah inanılmaz çabuk oluyorrr..
Şimdi işteyim ama sakinim çok şükür, herkes dışarda vee ben size yazabiliyorum :)) İşteee böyleee siz de eminim okurken yoruldunuz :)) Ne dersiniz bugün çabuk biterde ben eve gidip erkenden uyur muyum ?
Sevgiyleee herkese iyi haftalar dilerim :))
30 Haziran 2009 Salı
Efoş evden kaçtıııı :)

29 Haziran 2009 Pazartesi
Nerdesiniz ??
25 Haziran 2009 Perşembe
Kandil hediyesi...

24 Haziran 2009 Çarşamba
Kedili kalemliğim ...

Merhaba :))
Öncelikle boncuk çerçevelerle ilgili bana güzel yorumlar yazan beğenen tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim.Çok mutlu oldum öpüyorum sizi kocamannn :)
Çerçeve için malzemem kalmadığından yeni ekleme yapamıyorum ama en kısa zamanda alışverişe çıkıcam..Hem çalıştığım ofis hem de oturduğum ev istanbul un çok merkezi olmayan semtlerinden olduğundan , boncuklar için bir Kadıköy yapmam lazım sanırım yada bu cumartesi kendi mahalle pazarımıza bakıcam umarım bulurum...
Şimdiiii, ekteki fotoğraf bugün taze taze çekildi ofiste,beğeninize sunulan şey ise kalemliğim :) Dün yemek yapmak için mutfağa girdiğimde (mutfak mı ne alaka demeyin) salçamın bitmek üzere olduğunu gördüm son kullanımı da yemek için yaptıktan sonra kalan teneke kabı güzelce yıkayıp ve kurutup yukardaki şirin kalemliğimi yaptımmm :))
Evde daha önceki koltuk örtülerimden kalan polarlarımdan mevcuttu,üzerindeki kedicik ise efoş un 2-3 aylıkken giydiği patiklerden kopan kedicik.Çok seviyordum o patikleri ve kedileri şimdi hep gözümün önünde olacak..Mutlu oldum ben bunu yaparken.Hem basit, hem sıcacık hoş oldu galiba :)) Pazartesi günü kırılan kocaman seramik kalemliğimin yerini de almış oldu..
Fotoğraftaki küçük radyo eşimin,üstündeki küçük araba ise oğluşun 3 ay önce anne al bunu işe götür ama sakla diyerek verdiği arabası :)) Şapkalı kız ise Kadıköy den aldığım mıknatıslı şirin biblom.
İyi bir hafta dilemek için hernekadar geç kalsam da, sevgiyle güzel günlerr diliyorum hepimize..
18 Haziran 2009 Perşembe
doğa çerçeve...

Dün akşam oğluşla kavga ederek yaptık bunu,elinde boncuklar ben de yapıcam diye tutturdu kolumun altında,hiç sevmem bir şey yaparken birinin dibimde olmasını ama o söz konusu olunca akan sular duruyor.Efoş yanımda olduğundan çerçevede ona yapıldığından çocuksu bir şey çıktı ortaya...Tabii onun bildiği sevdiği varlıklar ; güneş ,bulut, ağaç ama ağaçlarda kirazlar :)) Birde pek belli olmayan iki köşede ki maytı kuşları :) Papatyalarıda kalan küpe malzemelerimden seçtim çekiçle ezdim düzledim :))
Beğeninize,
Sevgiler,
17 Haziran 2009 Çarşamba
Boncuk Çerçeve ..

Cumartesi günü evin işlerini bitirir bitirmez daha önce bir yapı marketinden aldığım ve uzun süredir üzerinde düşündüğüm sıradan çerçevelere renk katma fikri kesinleşmişken oturdum balkona başladım yapmaya ...
Bozdum ,yaptım ,düşündüm ,uyguladım derken işte bu çerçeve çıktı ortaya..
İki yıl önce arkadaşım sewoşla başlayıp yarım bıraktığımız takı tasarımı aktivitesinden kalanları bir kutuda saklamıştım.Bu turuncu ve yeşil boncukları da severek aldığımı hatırlıyorum..Şimdi evime efoşuma renk kattılar.Bu fotoğrafta efoş 5,5 aylıktı.Bu pozu yakalamam da hiç kolay olmamıştı..Ayrıca Afuşun hediye ettiği inci kolyemi sürekli takamıyordum 5 sıralı bir inci kolyeyi bölüp kullanıyordum burda da birkaç tanesini kullanarak bence daha çok hatırası kalacak birşey yaptım ..Sevdiğim bir foto,severek alınan boncuklar,hatırası olan inciler hepsi bir arada acemi bir çerçeve yapımında birleştiler tamamen özel oldular bence...
Umarım beğenmişsinizdir.
Sevgiler :)
12 Haziran 2009 Cuma
Senin için...

Ayakların yerde mi sen de mi belirsiz.
Kafanda bir sandık yük çoğu hiç açılmamış çeyizler…
Sen uzaksın o sana daha uzak sen yalnızsın o senden daha yalnız…
Yüreğinde bir acı, kelimeler yok olmuş.. Konuşacak sadece duvarlar kalmış
Sen uzaksın o daha yalnız…
O özlüyor seni,
içine düşüyorsun zaman zaman
Bazen uykudan önce bazen uyanınca silemediği migrenisin,
Ağrın uzun süre geçmiyor
Sen yalnızsın, o daha uzak…
9 Haziran 2009 Salı
Kitaplarım...
8 Haziran 2009 Pazartesi
Bir kase çilek bir tabak reçel :)
Haftasonum inanılmaz yorucu geçti.Ama kendimi mutlu edecek bir kaç birşeyde yapabildim doğrusu.Annemlerin geçen hafta Adapazarından topladıkları çilekler yumuşamışlardı ayrıca ne yalan söyleyeyim pek de tatları yoktu atmayada kıyamadım.Birden aklıma geldi reçel yapmak:)Oysa laf aramızda hiç denememiştim.Bir kase çilekten küçük bir kahvaltı tabağı reçel yapabildim.sonuç da hiç fena olmadı.Tatlandırsın diye birazda vanilya attım içine mis gibi de koktu :))
Birde oğluşumla Kadıköy e gittik babamız olmadan hemde otobüsle çok keyifliydi..Arabada sürekli denize gidelim taş atıcam, diyip durdu iner inmez de koştu ve yaptı dediğini :))) Vapurları izledi vapurların kalkış sirenlerine anne kornaları kulağımı acıttı dedi.Yine gelelim tamam mı sen beni hergün getir buraya dedi .Birde dondurma kaptı eline her yerimiz dondurma lekesi dolandık Kadıköyde.İki kısa arkadaş ziyareti sığdırdık güne iki de kitap haa bir de rimel :)))
Geri kalan zamanımın tümünü evimi ve halılarımı temizleyerek geçirdim.
Bir sonraki yazımda aldığım kitapları göstereceğim size keyifle başladım okumaya birini, umarım çabukkk biter.Elimde uzun süre kalan kitaplardan soğuyorum :(
Sevgilerrr,
4 Haziran 2009 Perşembe
Şeftalii kurabiyesi

- 1 paket margarin
- 3 su bardağı un
- 5 çorba kaşığı pudra şekeri
- 1 paket kabartma tozu
- 1 paket vanilya
- 1 paket çilekli ya da muzlu puding
- Aktardan sarı ve kırmızı gıda boyası
- 1su bardağı toz şeker.
- Nane yaprakları
Yapılışı
Hamur için puding ve gıda boyaları hariç tüm malzemeyi karıştır yumuşak bir hamur elde et :)
Hamurları küçük mandalina büyüklüğünde yuvarla,Fırına ver üstleri çok kızarmayacak şekilde pişir fırından al ve soğut :)
Diğer taraftan hamur soğurken yani,1 paket puding i suyla yada sütle pişir ve soğut.
Gida boyalarını ayrı ayrı kaplarda sulandır.
Soğuyan hamuru bıçakla ikiye ayır içlerini oy, ve soğuyan pudingle içlerini doldur ve kapat.
Şimdiii önce sarı gıda boyasına, sonra kırmızıya batır en sonda şekere bula.
Hepsi bitince nane yapraklarını aralarına koyuyoruz.İşte süper görüntü ve lezzet.
Hacercim sağol, ayrıca Hülyacım tarifi yazdığın için teşekkürler..
Umarım sizde beğenmişsinizdir...
Afiyet olsunn.
1 Haziran 2009 Pazartesi
ben den bizden :)
Bakalım eve kim bilir kaçta gidicem bu akşam,yemiş olacak mı makarnasını :)
Cumartesi günümü malum ev işleriyle birde tam apartmanımın önünde kurulan pazarda oğluşla alışveriş yaparak geçirdim.Pazarı dolaşırken gördüğümüz ayakları sakat ve yerde yatan dilenciyi görünce efoş baya şaşırdı pek görmesini istemedim ama olmadı meraklı bakışlarla döndü döndü baktı adamcağıza..Sonra bir sürü soru neden yerde ,neden yürüyemiyor vs.... Kesinlikle hafızasında yer etti çok üzüldüm bir ara keşke onu yanıma almasaydım dedim.
Pazarımıda bir nikah bir doğum günüyle tamamladım.Çok aktif bir haftasonu oldu doğrusu. Sewoşun doğum gününü kutladık bütün kızlar toplandık :) Güldük,hatta gülmekten koptuk :))) sohbet ettik dertleştik.İyi geldi.İyi ki doğmuş iyi ki varmış :)
Akşam eve döndüğümde efoşla ilgilendim,uyku saati geldiğinde birlikte uyuyalım nolurrrr dedi,masal istedi.Tam uzanmış kitabını alacaktım ki bana ;
Anne hani pazardaki adam varya,ben unutmuştum Cumartesi gördüğümüz engelli adamı,hani ayakları olmayan dedi (Biraz durdum içim ezildi) Evet noldu oğlum o adama diyince;
İşte o adama ayak alsana sen,babamın capon yapıştırıcısı varya onla yapıştırırız o da yürür...
Güzel oğlum merhametli oğlum fazla lafa gerek yok sen benim iyi kalpli biricik meleğimsin canımsın...
28 Mayıs 2009 Perşembe
uykusuz bir gece ..

Patronumun bana hatırlatmamı istediği bir notu unuttuğum için verdiği tepki sonucu,biraz gerilmiş ve üzülmüştüm.Onunda stresiyle eve gittiğimde eşim ve oğlum evde yiyecek birşey kalmadığından alışverişe gitmek için beni bekliyorlardı.Saat 19:30 du alışveriş eve dönüş saat 21:00 ve evde bir parça yemek yoktu.Apar topar birşeyler hazırlayıp yedik neyseki. Ama sonra başka tatsız bir durum iyice canımı sıktı.Erkenden yatağıma gidip kitap okumaya başladım.Oğluş 10 dk sonra yanımda bitti.Anne sen neden tek başına burda titap okuyosun ki :( yanlızlığım onada tuhaf gelmişti anlaşılan. Hemen yatağa tırmandı ve bende titabımı okuycam filli olanı istiyouuum dedi.Biraz evirdi çevirdi kitabını, sonra bana okuttu ve uyuya kaldı ... Ne kadar çabuk uyudu diye düşünürken bende sızmışım.Eşim onu yatağına götürürken uyandım.Sonra kafamda binbir düşünce tekrar sızmışım.Veee gece tam 3 de gözlerim birden açılıverdi.Rüyamda gördüğüm ofis,karman çorman ilişkiler,bir koşturmaca evrak arama yarışı dosyalar vs... hatırladım canım iyice sıkıldı.Ne kadar sıkmışım kendimi rüyamda bile karışmış herşey birbirine :)
Sonra yataktan kalkıp bedenimi de rahatlatmak için kısa bir duş aldım.Yatağa tekrar yattığımda saati bilmiyordum ve uzunca bir süredir vakitsizlikten bir türlü bitiremediğim Elif Şafak AŞK ı aldım elime uzunca okudum, yine bitmedi ama baya az kaldı artık :)
Artık uyumalısın dedi bir ses içimden, ezanı duyduğumu hatırlıyorum.Benim bıcırık sabah 06:30 da açana kadar gözlerini uyumuş olmalıyım.Anneeeeee benim üstüm açılmış keşke açılmasaydı dimiii örtt örttt üşüdüm .... Ve bende ki yılmak bilmeyen uyku çabasıyla çalan alarmıma kadar yattım yatakta.
Sonrası malum sabah telaşı işte,yine ofisteyim.bakalım nasıl bir gün olacak...
Sevgilerrrr
24 Mayıs 2009 Pazar
hoşgeldin zeyno :)
Merhaba herkessslere iyi haftalar :))
Yoğun başlayan bir günde, ancak yazmaya fırsat oldu.Elimde taze çayım öğle yemeğinde yediğim mecburi salatamın üstüne keyif yapıyorum.Azcık diyet yapmam lazım malum yaz geldi çoktan.Kışın yedik yedik şimdi bir sıkıntı fazla 2-3 kg mı atmak.Yemiycem artık,kışın ben abur cubur.Uymayacağım koca göbek eşime nedir bu böyle canımm,oda şimdi spor merkezi arayışında.Boğazımız dert oldu başımıza :))
Öncelikle yukarıdaki fotoğraflarımın hakkını veren hüçük fot.makinema teşekkür etmek istiyorum.Küçük mücük ama beni çekmek istediğim pozlarda hiç üzmüyor.Ama ben yinede profesyonel bir makine için para biriktirmeye başladım.Annem duymasın önce bir ev alın kendinize diye başlar.Ama İstanbul da ev almak öyle zor ki benim için, en az beş yıl sonra ..off off o başka bir yaradır bende de neyse :) İnşallah o da olur değil mi? Allah herkesin gönlüne göre versin...
Cumartesi günü, yoğun bir ev temizliğinin ardından,yazlık kışlık kıyafetlerin ayarlanması fazlalıkların vakumlu hurçlara doldurulmasıyla iyice yorulduk.Bide peşine yetmezmiş gibi apartmanımızın bodrumundaki küçük deponun düzeltilme işine girişince olaya son noktayı koymuş olduk.Oldukca yorucu bir gün oldu doğrusu.
Pazar gününe ise güzel planlarımız vardı.Küçük kardeşim zeynonun Üniv.hayatı artık bittiğinden Sapancadaki yurdundan onu ve eşyalarını alıp, Sapancanın tadını çıkarıp gelecektik evimize.Ama sabah inanılmaz serin ve rüzgarlı bir güne açtık gözlerimizi.Moralimiz bozuldu tabii ister istemez.Ama Zeyno döneceği içinde çok mutluyduk.Yıllar ne çabuk geçmişti.Küçük kız okumuş, başarıyla okulunu bitirmişti, artık yeni bir hayat onu bekliyor.Başarılar Zeynocum Allah yolunu açık etsin.Dilerim gönlünce bir işe girersin.
İstanbuldan uzaklaşıp Sapancaya yaklaştıkca hava da güzelleşmeye başladı:) yüzler güldü.Önce kardeşimin yurdundan eşyalarını aldık,çok güzel bir çatı katında çok şirin bir odası vardı.Bu da ayrılığı zorlaştırıcı sebeplerden di sanırım :) Bol sümüklü salyalı bir vedalaşma sonucu ayrıldı arkadaşlarından.Hepimizi de ağlattılar tabii.Hepsine iyi dileklerimi bir kez daha burdan ileteyim.Çok cici kızlardı doğrusu...
Sonra Sapanca İl Ormanlarında yemyeşil bir doğanın içinde klasik haftasonu pikniğimizi yaptık.Çok keyifli bir gündü, geriye bu fotoğraflar kaldı.
Evine hoşgeldin Zeyno :))
sevgiler,
22 Mayıs 2009 Cuma
evlilik 2

- Zamanım yok
- Bu ciddi/mantıkı değil.
- Bunun bizimle bir ilgisi yok
- Kesinlikle işe yaramaz
- Benim için aşk bu demek değil
- Sen önce kafandakileri bir düzene sok.
- Bu konuda biraz konuşmamız lazım.
- Kendini değiştirmekle işe başla,sonra ben de ne yapabileceğime bakarım.
Aşk parazitleri
Evliliğin ne sürekli 'ben' ne de sürekli 'sen'demek olmadığını unutmayın.Evliliğin konuşma dili 'biz'dir.
Parazitler;
- Neredeyse bir ritüel haline gelmiş,televizyon izlenen geceler
- İnternette gezmek
- Ev dışında verilmiş süreklilik arzeden sözler
- Mesleki stres
- Yorgunluk
- Zamansızlık
- Vampir çocuklar
- Tutkuyla sarıldığınız şeyler,zamanınızdan çalan gereksiz faaliyetler.
- Giyim ve fiziğinize önem göstermemeniz.
- Küçük kabalıklar
- Önemli tarihlerin unutulmaması
- Ortak projelerin olmaması
- Kişisel sitemler
- Suçluluk
- Ardı arkası kesilmeyen şikayetler
- Suskunluk
- Diyalog eksikliği
- Ötekini sıkma veya hayal kırıklığına uğratma korkusu
Bu maddeleri okuduğunuzda sizi ilgilendirmeyenlerin üzerini çizin.Ama sizi özellikle endişelenleri eşinizle,ayrı ayrı farklı renkde kalemlerle çizin.Ve bu maddeler üzerinde acil önlemler alın.Diğerleriyle ilgili çözümler arayın.
Örneğin;biraz daha fazla,biraz daha az yöntemini benimseyebilirsiniz.Biraz daha az tembellik,biraz daha fazla şevkat,akşamları eve daha erken gelme,başbaşa biraz daha fazla zaman...
Yine küçük küçük sırlarla size bilgi vericem,aile danışmanlığı yapar gibi oluyorum galiba ne haddime tabii ;ama hoşuma gidiyor paylaşmak.Umarım ilgilenenler oluyordur.
okuduğunuz için teşekkürler,
sevgiler:)