12 Ocak 2011 Çarşamba

Bir mekan bir kahve...

Kahve içmek keyif işidir.
Sevmeyene sözüm yokta, içmeyi de bilmek gerekir derim.
Tadını alarak,kokusunu içine çekerek içmelisin,yanında ara sıra yudumladığın suyun muhakkak olmalı.

Bir dost varsa yanıbaşında daha da bir nefis olur sohbetiyle birleşince..
Canın sıkkınsa moralin bozuksa elinde fincanın dalar gidersin,dilin susarda karşındaki gönlündekileri okur.

İşte öyle bir cumartesi geçirdim.Bu hafta dost sustu dinledi, ben kelime bulamadım anlatacaklarımı ifade etmek için..Ama o beni anladı...Zorlamadı, fazla soru sormadı dedim ya o bilir beni zaten, o gün kahveler konuştu ..

Sewresh ile ne zaman bu Fazıl Bey kahvecisinin önünden geçsek misss kokusu cezbederdi bizi.Fırsat bulup bir soluklanamamışızdır oracıkta..Kaç defa geçtik önünden oysa...
Ama bu sefer mecburi bir kaçışla sığındık oracığa...

Mekan küçücük ama çok sıcak,nasıl bir ruh haliyle gittiğinizinde önemi var tabiii..Dışarda oturacak yeri yoksa tek kişinin bile güçlükle çıkabildiği daracık merdivenlerinden üst kata çıktığınızda havanız birden bire değişi veriyor..


İşte burası da cam kenarında oturup, dışarıdaki telaşlı insanları izleyebileceğiniz hoş bir köşe..Nasıl beğendiniz mi...
Fotoğraf üzerinde bazı değişiklikler yaptım tabii; ama ilk çektiğim anda da şimdi de aynı huzuru yaşıyorum içimde, bu yalnız sandalyeye bakınca...

Sevgiler
nehircce