1 Haziran 2009 Pazartesi

ben den bizden :)

Ben hala çalışıyorum,oğluşum evde makarna krizine girmiş (hayretler İçerisindeyim)yemek dedin mi biz de bir durulur da, hiç aramız yok nedense anlasam bilsem niye olduğunu, ağzına tıkıştırmaktan yorulduk.Kahvaltıya sabah 10 da başlıyor 12 de bitiriyoruz .Zaten 1 saat sonrada hiç itiraz etmeden yoğurdunu yiyor ve öğle uykusuna yatıyor.Birtek yoğurtla bıraksak duracak acıktım dediğini şu yaşa geldi 1 kere anca duydum.Çığlık atmıştım evin içinde sevinçten unutmuyorum :))

Bakalım eve kim bilir kaçta gidicem bu akşam,yemiş olacak mı makarnasını :)

Cumartesi günümü malum ev işleriyle birde tam apartmanımın önünde kurulan pazarda oğluşla alışveriş yaparak geçirdim.Pazarı dolaşırken gördüğümüz ayakları sakat ve yerde yatan dilenciyi görünce efoş baya şaşırdı pek görmesini istemedim ama olmadı meraklı bakışlarla döndü döndü baktı adamcağıza..Sonra bir sürü soru neden yerde ,neden yürüyemiyor vs.... Kesinlikle hafızasında yer etti çok üzüldüm bir ara keşke onu yanıma almasaydım dedim.

Pazarımıda bir nikah bir doğum günüyle tamamladım.Çok aktif bir haftasonu oldu doğrusu. Sewoşun doğum gününü kutladık bütün kızlar toplandık :) Güldük,hatta gülmekten koptuk :))) sohbet ettik dertleştik.İyi geldi.İyi ki doğmuş iyi ki varmış :)

Akşam eve döndüğümde efoşla ilgilendim,uyku saati geldiğinde birlikte uyuyalım nolurrrr dedi,masal istedi.Tam uzanmış kitabını alacaktım ki bana ;

Anne hani pazardaki adam varya,ben unutmuştum Cumartesi gördüğümüz engelli adamı,hani ayakları olmayan dedi (Biraz durdum içim ezildi) Evet noldu oğlum o adama diyince;
İşte o adama ayak alsana sen,babamın capon yapıştırıcısı varya onla yapıştırırız o da yürür...

Güzel oğlum merhametli oğlum fazla lafa gerek yok sen benim iyi kalpli biricik meleğimsin canımsın...

Hiç yorum yok: