27 Ocak 2011 Perşembe

Sunger Bop bize geldi :)



Pek keyfim yoktu günlerdir yazamadım,


Taa ki bu şirin şeyi sipariş edene ve  2 gün sonra teslim  alana kadar :)
Oğlumun en sevdiği kahraman Sunger Bop ve arkadaşları...
Sevgilli Hatiş in sayfasında bunu görünce dayanamadım, 
Baharcığım biliyorsunuzdur,Hatiş in kızı olur kendisi öyle nazik ki bana bu alışveriş esnasında çok yardımcı oldu :)
Ben onu da annesini de çok sevmiştim zaten :)


Ellerine sağlık Hatiş Ablacım :))
Gözlerin dert görmesin ellerin hiç durmasın hemiii :))


Oğluş iki gündür elinde bu yeni oyuncağı bize garsonluk yapıyor,yemeklerini bu tepsiden yiyor  bir heves, baya bir işe yaradı doğrusu :)


Sipariş etmek isterseniz haydi pasaj 'a ..
İşler yoğun,hayat biraz karışık,aklımda öyle; ama şükür iyiyim yine de...
Yarın daha güzel olsun...


Sevgiler
nehircce

20 Ocak 2011 Perşembe

Sakın Korkmayın...





Merhaba,
Korkmadınız dimi :))


Sevgili arkadaşım ahh bir bilse, onun fotoğrafını buraya bu yorumla eklediğimi çok kızar mı acaba bana :)


Fotoğrafçılık kursu tam gaz devam ediyor daha önce de bahsetmiştim,Eylül 2010 da başladık Haziran 2011 de bitecek inşallah. Her Cumartesi yarım gün süren eğitim devam etmekte.Sertifikamızı almadan fotoğrafçı olduk diye çıkmak istemiyoruz ortaya Sewresh ile birlikte..Ama eğitimimizi tamamladıktan sonra güzel planlarımız var birlikte. Bakalım zaman neler gösterecek..


Bu fotoğraf derste itiş kakış masaların üzerinde hocanın verdiği sürede makinayı hareket ettirerek ve arkadaşımızın da hareket halinde olduğu bir anda çekmek zorunda olduğumuz bir fotoğraftı :)


Bu derste güldüğüm kadar hiç bir derste gülmemiştim bu arada...


Birbirinden çok farklı bir grupla ders alıyoruz.


60 yaşlarında bir amcamız, tam bir öğretmen emeklisi bir teyzemiz, eski bankacılar yeni bankacılar ,öğretmenler vs ... Her meslekten her tarz insan var kısacası..


Hal böyle olunca bize de bir sürü konu çıkıyor.Niye miii ??  her biri farklı bir hikaye, anlatsalar da dinlesek diyoruz.Çok samimi olamıyoruz ;ama meraktan da çatlıyoruz tabiii :))) Resmi bir sınıfımız var anlayacağınız..Aslında onlar çok ciddi, ama biz hepsini güldürmeyi başarıyoruz.Zaman zaman kendimizi kötü hissetsek de biz onlarla olmaktan mutluyuz galiba...


Sevgiler,
nehircce







19 Ocak 2011 Çarşamba

Dün akşam...




Dün akşam işten eve geç dönen anneyi kapıda karşılayan oğlu;
annecim bana bir şey aldın mı ?
Hayır canım geç kaldığım için, sizi sofrada daha fazla bekletmek istemedim, hemencik eve koştum..Markete gidemedim...


Hııı yoksa paran mı yok senin ?
Patronun sizi bu kadar çalıştırıyor para vermiyor mu ?
Gülümser anne :))


Tamam o zaman maaşını alınca alırsın.


Anneeee az odama gelir misin sana bir şey göstericem der...
Anne çekiştirile çekiştirile odaya götürülür baba meraklanır peşlerine takılır.
Babaaa sen gelme annem gelecek sadece,
Anne içeri sokulur kapı arkadan kapatılır.
Anne merakla bekler.


Çocuk elini masasının üzerindeki kumbarasına uzatır,kumbarayı açar içindeki tüm parayı halının üzerine döker..


Anne şaşkın,
Çocuk, anneee bak bunların hepsini alabilirsin, benim çok param var,hepsi senin olsun, artık senin de paran var gördün mü...


Anne yere oturur üzerinde montu, kolunda çantasıyla kalı verir bi zaman...


Sonra öper koklar oğlunu ...


Seni çok seviyorum Efe iyi ki benim oğlumsun...


Sevgiler
nehircce

14 Ocak 2011 Cuma





Her insanın sadece aynalara gösterdiği bir yüzü,kimseye söyleyemediği bir hüznü vardır...


Söz alıntıdır.


Güzel bir haftasonu diliyorum.
Özellikle kendim için bunu bu hafta daha çok istiyorum...


Sevgiler
nehircce

12 Ocak 2011 Çarşamba

Bir mekan bir kahve...

Kahve içmek keyif işidir.
Sevmeyene sözüm yokta, içmeyi de bilmek gerekir derim.
Tadını alarak,kokusunu içine çekerek içmelisin,yanında ara sıra yudumladığın suyun muhakkak olmalı.

Bir dost varsa yanıbaşında daha da bir nefis olur sohbetiyle birleşince..
Canın sıkkınsa moralin bozuksa elinde fincanın dalar gidersin,dilin susarda karşındaki gönlündekileri okur.

İşte öyle bir cumartesi geçirdim.Bu hafta dost sustu dinledi, ben kelime bulamadım anlatacaklarımı ifade etmek için..Ama o beni anladı...Zorlamadı, fazla soru sormadı dedim ya o bilir beni zaten, o gün kahveler konuştu ..

Sewresh ile ne zaman bu Fazıl Bey kahvecisinin önünden geçsek misss kokusu cezbederdi bizi.Fırsat bulup bir soluklanamamışızdır oracıkta..Kaç defa geçtik önünden oysa...
Ama bu sefer mecburi bir kaçışla sığındık oracığa...

Mekan küçücük ama çok sıcak,nasıl bir ruh haliyle gittiğinizinde önemi var tabiii..Dışarda oturacak yeri yoksa tek kişinin bile güçlükle çıkabildiği daracık merdivenlerinden üst kata çıktığınızda havanız birden bire değişi veriyor..


İşte burası da cam kenarında oturup, dışarıdaki telaşlı insanları izleyebileceğiniz hoş bir köşe..Nasıl beğendiniz mi...
Fotoğraf üzerinde bazı değişiklikler yaptım tabii; ama ilk çektiğim anda da şimdi de aynı huzuru yaşıyorum içimde, bu yalnız sandalyeye bakınca...

Sevgiler
nehircce

11 Ocak 2011 Salı

Eyvahhhhh Eyvahhhh beeyaaa...



Merhaba,
Dün akşam süpriz bir şekilde Eyvah Eyvah 2 'yi izlemeye gittik..Aslında merakla bekleyenlerden biriydim bende. İlkine de çok gülmüştüm ancak bu ondan da komik bence :))

Detaya girmeyi sevmiyorum film yorumlarında ...
Gidilmeli izlenmeli bol kahkahalar atılmalı,hatta oynayarak salondan çıkılmalı derim..

İyi seyirler şimdiden gitmek isteyen dostlara.

Sevgiler
nehircce

5 Ocak 2011 Çarşamba

ukala çocuk...

Dün migreni tutan nehircce gömülür karanlık odasına,
amaç bir yarım saat uyuyabilmek...
İçeri girerken uyarır ev halkını aman bana dokunmayın.Sessiz olun...

Gözler kapanır içerdeki seslere inat uyku haline geçmeye çalışılır.

Tam o sırada,
Babanne oğluşa seslenir ıslak mendilini getirir misinn Efeee,
Oğluş cevap verir ''yaaa babanne ben senin hizmetçin miyim''...

Ben içerde kalakalırken salondaki babannenin suratını tahmin edebiliyorum...

Baba sinirlenir;
öyle miiii,
peki bundan sonra kendi yemeğini kendin yapıyorsun, yiyorsun,kendi banyonu kendin yapıyorsun annen senin hizmetçin mi küçük beyyyy,

içerde ses yokkk...

Ben her gün seni okula götürüp getiriyorum bundan sonra kendin git gel bakalım ben senin hizmetçin miyim...

ses yok...

Bir zaman sonra, babaaa bu söylediklerinin hepsini yapabilirim benn,ama banyomu nasıl kendim yapıcam onu düşünüyorum..

ses yok...

Babaaaa ben kendim okula gidip gelebilirim karşıdan karşıya geçmeyi de biliyorum !
kırmızı yanınca durucam, yeşil yanınca geçicem iştee bukadarr, ne var ki bundaa...

İçerde bu sefer gülme sesleri...
Annenin tavan yapan migreni gülmeyle karışınca uyku kaçar anne kalkar ev halkına karışır...

Nihayetinde oğluş babanneye ayıp ettiğini anladı,kendince bir kıyaslama yaptı ancak verdiği cevaplar beni güldürsede düşündürdü 4 yaş için fazla ukala değil mi sizce de :)))

Sevgiler
nehircce