29 Nisan 2014 Salı

Biz çocukken ,çocuklar öldürülmüyordu...

Biz çocukken diye başlayıp sayfalarca yazmak istiyorum.

80 'lerde çocuk olmak, sokakta oynarken korkmamak demekti...
80'lerde çocuk olmak, sabah kahvaltısıyla sokağa çıkıp sadece yemek ve su molaları için eve girmek demekti.
80 'lerde çocuk olmak, ekmek arası domates peynir,dilimlenmiş karpuz yemek demekti...
80'lerde çocuk olmak, akşam ezanıyla eve girmek demekti...
Kararan havada saklambaç oynamak gibisi var mıydı ?
80 'lerde çocuk olmak,yan mahallede hiç tanımadığın çocuklarla arkadaş olup,saatlerce top oynamak demekti.
80'lerde çocuk olmak, bilyeli arabalarla mahallenin en dik yokuşundan sevinç çığlıklarıyla kaymak demekti.

***
90 'larda büyüdü kardeşlerim, yine aynı  korkusuzlukla, aynı coşkuyla...

Şimdi ise en zoru ne biliyor musunuz 2000 'lerde anne olmak...

Lütfen,  devletimiz daha kararlı kesin adımlarla yeni kanunlarla , bu çocuk kaçırmalarına, tacizlere, çocuk ölümlerine bir dur desin ne olur !!!


nehircce...



22 Nisan 2014 Salı

Keşke Gerçek Olsa -Beyaz Gemi

Merhaba,

Kitap okumak,  canımın sıkkın olduğu anlarda,bana hep iyi gelmiştir.

Öyle susar, günlerce okurum...Kimse karışmasın kimse ses etmesin isterim.

Son okuduğum bu iki kitaptan sizlere kısaca bahsetmek istedim.


Marc Levy nin Keşke Gerçek Olsa kitabını sevgili Seyhan ın kitapları arasında görmüş ve uzun süre önce listeme eklemiştim. Yalnız almak için epey ertelemişim. Kesinlikle çok beğenerek okuyup kısa sürede bitirdim.(Zaten çok kalın bir kitap da değil )  Marc Levy ile ilk tanışmam; ama diğer kitaplarını da listeme aldım.  Bu kitapta anlatılan olaylar öyle içine alıyor ki sizi,bir ara kendimle konuşuyordum :) Sanki evde biri varmış gibi :) Bu kitap filme de çevrilmiş, henüz izlemedim ancak, ilk fırsatta filmi de görmek istiyorum ... Ben kitap tavsiyelerim de pek konuya girmem, yine öyle yapıp alın okuyun diyorum sadece :)

Yalnız kitaptan aklıma kazınan bir sözü, buraya da en çok oğlum için yazmak istiyorum :

Ölen bir anne,yanan bir kitaplıktır !  


Bu söz öyle etkiledi ki beni, kelimelerle anlatamam bende ki derinliği...

**
İkinci kitabım ise Cengiz Aytmatov Beyaz Gemi.


Yine gecikmiş bir yazar ve kitap... Kendime çok kızdım, onca vakit alıcı, edebi olmayan kitabı okuyorsun da neden Cengiz Aytmatov 'u bu kadar erteledin dedim :(  Hatta utandım...

Bu kitabı okuyun arkadaşlar, benim gibi şüphe ile yaklaşmayın ...
Kahraman bir çocuk aslında ; ama ben Mümin Dede'ye hayran oldum ..Hayatımda büyük izler bırakan birine, o kadar çok benzettim ki , kitaptaki küçük çocuk oldum çıktım.. Kitap bitince sanki her şey benim başımdan geçmiş gibiydi...

Bu kitapta alınıp okunmalı, kitaplığınızda önemli bir yere konmalı diyorum başka da bir şey demiyorum :)

sevgiyle 
nehircce

9 Nisan 2014 Çarşamba

İçimi dökmek olsaydı keşke bunun adı...


Zaman zaman kendimi öyle yalnız hissediyorum ki ...
Sanki iki laf edecek insan yok öyle yalnız, kimsesiz...
O zaman uzakları uzaktakileri daha çok özlüyorum...

neyse bu da geçer...
neler neler geçmedi ki...

nehircce

7 Nisan 2014 Pazartesi

Mandıra Filozofu ve bizim aldığımız mesaj :))


Biz bu filmi ailece merakla bekledik. Severiz doğal yaşamla ilgili filmleri hele de komediyse...

Yalnız bu film bir komedi filmi değil bence, öyle çok güldüğüm bir sahne hatırlamıyorum. Film başladıktan sonra acaba izlemesek de  olur muydu bile dedim. Fakat film ilerledikçe gülümserken düşünmeye de başladığımı fark ettim.

Ayrıca verdiği mesajlarla birlikte, çok iştah açıcı bir film :) doğal hayatla ilgili öyle güzel bir anlatımı var ki ,taze tere-yağında kızarmış yumurtalar ,köy peynirleri,dalından koparılan domatesler,salatalar  derken.... Eve geldiğimde çoktan gözüm dönmüş bir şekilde acele acele sofra hazırlarken buldum kendimi :))) Filmdeki bazlama ekmeklerden de yaptım... Oğlum ve eşimi sofraya çağırdığımda ikisi de gözleri dönmüş bir şekilde hemen daldılar sofraya :))) Onlar da filmin etkisindelerdi hala :) İştahla yedik ve daha uzun yıllar bu şehirde esir olarak çalışmaya devam etmemiz gerektiği kanısıyla kalktık sofradan...



Bu filmde belki Çok gülemeyeceksiniz;  ama çok düşünüp çokkk  acıkacaksınız buna hiç şüphem yok...

sevgiler
nehircce


2 Nisan 2014 Çarşamba

Yatak odaları vs.

Merhaba,
Ara sıra dekorasyon yazıları yazmayı seviyorum.
Bir dönem iç mimarlık üzerine de çalıştığım için ayrıca ilgimi çekiyor . Değişik kanallardan yeni fikirler almak hoşuma gidiyor. Mesleğimi yaparken sık sık fuarlara katılırdık.ofise yeni kataloglarla dönmek ,yeni projeler olduğunda açıp onlardan faydalanmak, uygun alanlara seçtiğin eşyaları ya da banyo wc detaylarını yerleştirmek inanılmaz keyifli gelirdi.. 

Şimdilerde sadece kendi evim için, ışık oluyor bana bu baktıklarım :) 

Bugün yatak odalarına takıldım,bu karyola başlıklarını çok sevdim,özellikle beyaz olanı :))

sevgiler 
nehircce










Not :Fot. pinterest kanalıyla farklı panolardan seçilmiştir. Teşekkürler :)