26 Temmuz 2010 Pazartesi

Geç kalınmış bir post...

Merhabaa,
Bu postu paylaşmak için,çok geç kaldım biliyorum.
Tatil sonrası fırsat bulamamıştım fotoğrafları düzenlemek için.
İşte bizim tatilimizden kısa kısa görüntüler..

Jumboyu hatırlarsınız belki,oğluşun en has, oyuncağı yol boyu sarmaş dolaştılar.Kışlık yeleğini çıkarmadı hayvancağızın :)) komik çocuk..


Uyandığında bu lokumlardan yedi sürekli,tatlı başlasın tatili diye sanırım...

Vee nihayet, şehir merkezi tabelamızı görüyoruz..Ben doğma büyüme İstanbulluyum,ama annem babam ve tamamen tesadüf eşimde Samsunlu,haliyle çocukluğumdan beri her sene gittiğimiz memleketimize ilk giriş de hep yüreğim pırpır atar..
Yazlık evmiz,bahçemiz merdivenlerdeki güzel çiçeklerimiz ...
Havanın kapalı olduğu bir gün denizi,kumu bırakıp bu doğal güzelliklerin olduğu yerleri gezmeye karar verdik..Yer Bafra Kolay ilçesi Kolay Barajı kıyısı...Tam üstteki fotoğrafta MÖ 300 yıllarda yapılmış bir kral mezarlığını görüyorsunuz ..Her yer yemyeşil..

O günümüzü hatırlayınca çok mutlu oluyorum.Tüm aile çok iyi vakit geçirdik.Çoğu doğma büyüme oralı olmasına rağmen bu güzellikleri ilk kez keşfettiler ben ve eşimle..

Yolun sonuna yaklaşırken bir mola veriyoruz karnımız açıktı tabii..
Baraj kenarındaki alabalık tesisine yerleşiyoruz...Tam bir yerleşme yalnız toplam 20 kişiyiz çünkü :)) Sabırsızlıkla balıklarımızı beklerken; yapılan şakalara gülüyor,sayısız fotoğraf çekiyoruz.Hep güzel anmak,iyi hatırlamak arzusuyla tüm insanları..

İşte beklediğimize değen anın fotoğrafı :)))
Umarım beğenip,merak etmişsinizdir.İnşallah birgün sizin de yolunuz oralara düşer..
Ayrıca hepimizin Kandili mübarek olsun..
İyi Haftalar.
nehircce

23 Temmuz 2010 Cuma

İyi haftasonları..

Şurda sevdiğim bir dostumla oturup sohbet etmek vardı şimdi..
Boş masada,iki finçan çay yada kahve.Birer dilim de kek hiç fena olmazdı ne dersiniz..
Haaa bir de ortada küçük bir vazo içinde renk renk kır çiçekleri..
İçilenin yenenin tadı damakta,edilen sohbetin güzelliği yürekte kalmalıydı.

Neyse biz olanlarla idare edelim.
Bu akşam oldukça kalabalık bir ortamda bulunacağım.Tabu oynacağız becerebilirsek,gülüp söyleyeceğiz belki de..Yarına daha güzel bir hayalim var.Belki fotoğraflayabileceğim,kimbilir neler göreceğim..

Çok ama çok güzel bir haftasonu diliyorum size.

sevgiler.
nehircce

20 Temmuz 2010 Salı

Sütlük :))

Merhaba,

Kızlarrrrr :))

Ben bu sütlüğü çok beğendim,gördünüz mü bir yerlerde ..
Bu fotoğrafı yurtdışı kaynaklı bir sitede buldum.Çok beğendim ama araştıramadım.
Belki görmüşsünüzdür diye size bir sorayım dedim...

Nehircce...

18 Temmuz 2010 Pazar

Alışverişten...

İşte yeni ciclerim...
İstanbullular uzun zamandır okumak isteyip bir türlü fırsat bulamadığım bir kitaptı.Cep kitap halini görünce de dayanamadım.Hem daha hesaplı oluyor cep kitaplar, hem daha sevimliler sanki :))
Bu taçları ve aksesuarlarıda tanesi 1TL den aldım..Kadıköy Bahariye Yapıkredi Bankası karşısından..


Çantamı 25 TL ye Bahariyede küçük bir çantacıdan, pantolonlarımı da Mangodan ortalama
10-15 TL civarında rakamlara aldım..İşte böyleee güle güle kullanayım :değil mi :))

Oğluşun gelmesine yaklaşık 1 saat kaldı heyecan dorukta :) Yemekler ocakta...
Size iyi pazarlar..
Hadi bana da kolay gelsin..
sevgiler,
Nehircce

17 Temmuz 2010 Cumartesi

Bugün ben...

Bugün ben...
Erkenden uyandım dün bahsettiğim üzre,doğruuu Kadıköy'e.
Önce Nazım da hoş bir kahvaltı gölgede içilen çay,rüzgara inat okunan kitap :)
Sonra alışveriş, uzun süredir istediğim bir çanta ve Mango da indirime girmiş cici pantolonlar benim oldular.
Birkaç aksesuar ve tabii bir kitap daha, tüm bunları ilk fırsatta yayınlamaya çalışıcam merak ettiyseniz tabii, pek alışveriş fot.eklemem aslında biliyorsunuz;ama bu sefer olabilir :))

Neyse benden kısacık bir ceee olsun,şimdi evde işler beni bekler..
Malum yarına kociş ve oğluşş geliyorlar.

Sevgiler..
nehircce

16 Temmuz 2010 Cuma

Kavuşmaya 2 gün kala...

Öylesine sakin bir gün,
sıcak mı,evet o bunaltıyor.
Klima çalışıyor.
Candan söylüyor güzel sesiyle.
İçimde bir kıpırtı,bu akşam hava kararmadan gireyim eve istiyorum ..
Coşan fesleğenlerimi sulayayım.
Balkonumu yıkayayım az oturayım istiyorum...

Efe miii ???
Beyimiz pazara yanımda,koynumda inşallahhh...
Çok özledim çokkkk...
Fiiitbol :)) oynuyormuş babasıyla.

Yazlığın bahçesindeki misafir tavukları kovalıyor,onları yıkayıp yıkayıp yem veriyormuş...Dünde üst kata çıkarmış onları zavallı tavuklar bir eziyettelermiş ki sormayın :)))

Yarın şöyle bir Kadıköy yapasım var,sakin sakin hazır herşey indirime girmişken bir dolanayım istiyorum...Şöyle sabahın erken saatinde kalkıp, insanlar caddeleri doldurmadan atasım var kendimi dışarı...Dönüşünde bir pazar alışverişi sonra ev temizliği...Pazara hoş yemekler,oğluşun sevdiği herşeyi pişiresim var..

İyi haftasonları..
Bol moralli,güzel iki gün geçiririz umarım.
sevgiler.
nehircce

15 Temmuz 2010 Perşembe

Eski bir dost için...

Uzaklarda biri var,
Yüzümdeki tüm çizgileri ezberlemiş,
Saçımın her telini sevmiş,üşenmemiş örmüş
Bildiğim tüm şarkıları o ezberletmiş.

Ama araya giren zaman herşeyi yok etmiş,
Silik bir iz bırakmış yüreklerde
Her bahar havalandırılan yatak,yorgan gibi ,

Her bahar,cam önlerinde şenlenen fesleğenler gibi,
Coşar olmuş hasreti,

Dün gece yine rüyamdaydın...
Umarım iyisidir.



Eski bir dost'a
nehircce

14 Temmuz 2010 Çarşamba


Bu kitabı geçenlerde,kardeşimden arakladım..Okuyup geri vereceğim tabii..O da benim Elif Şafak AŞK ımı aldı vermedi :))) onu verene kadar rehin mi tutsam acaba :))) Benim kitaplarım çok değerli biliyorsunuz dimi :) paylaşamam öyle herkeslerle :) Hepsi jelatinle kaplıdır falan, deliyim dimi..Ama ne yapayım başka türlüsü içime sinmiyor çok seviyorum ben onları ...
Buna rağmen verip de geri alamadığım sayısız kitabım vardır.Kapaklarına ismimi yazarım ki geri gelsin unutulmasın diye..Ama herkes aynı hassasiyette olmuyor maalesef..Bu konuyu bir açıklığa kavuştursak ne dersiniz.Niye böyle olur alırız bizde kalır iade etmeyiz falan...Kitapların kaderidir.İlk sahibinde durmaz..Aslında tabii kitap paylaşılmalı okunup iade etmek şartıyla.Geri gelmeyen kitaplar yüzünden, sanırım ketum biri oldum şahsen bu konuda..

Neyse kitabın konusu;


Evli bir çift,monoton bir hayat,iki çocuğun sorumluluğu ve eviyle uğraşırken, aldatılan bir eş ...

Bunlardan habersiz adamdan etkilenen tonton,kendimi beğenmeyen bir kızın hikayesi..

Biraz pembe dizi formunda açıkcası, izliyor gibi okuyorum.

Bu tarzdan hoşlananlara iyi bir alternatif olabilir..

Ben daha çok tarihle örtüşen kitaplar okumaktan zevk alıyorum galiba..

bir yerinde eski bir şehri anlatmalı mesela,ya da eski mahalle hikayeleri akmalı,giysilerin tasfirinden sokağa kadar herşeyi hayal edebilmeliyim...

Neyse okuyanlar varsa yorumlarınızı bekliyorum.

Bir ceee deyip kaçacağım bu günlerde,tatil dönüşü masam evraklarla dans eder halde ...

Öpüyorum herkesi,

sevgiler

nehircce

12 Temmuz 2010 Pazartesi

Geldim...


Geldim geldim ...

ooo neler oldu son 10 günde,

Yorucu ama güzel bir tatil yaptım.Uzaklardaki sevdiklerimi gördüm.Denize girdim,bu sene daha iyi yüzebildiğimi farkettim mutlu oldum :))
Sabahları geç kalkmaya alışamadığım için erkenden uyanıp yürüyüşler yaptım..Kumsalda oturdum, denize henüz kimse girmemişken uzun uzun onun sakinliğini seyrettim...

Oğlumla kumsalda çubuktan ağaçlar dikip onları suladım :) Her dalgada bozulsalarda o ısrarla ağaçlarını dikip sulamaya devam etti..
Sonra onu ve eşimi bırakıp İstanbula döndüm çünkü eşimin izni 15 gün benim maalesef sadece 1 haftaydı.. Şimdi Efoşu nasıl özledim bilemezsiniz..

Sabah telefonda sesi çok mutlu geliyordu,''anne telefonu kapatmam geyekiyoy biss denise gidicess ''dedi o halinden memnun yani anlayacağınız..Ama annesi özlem içinde...

Tatil sonrası ilk iş günü çok zor geçiyor.Alışacağım tabii,önümde onlarsız geçireceğim de kocaman bir hafta var.Biraz yalnız kalmak iyi olabilir belki de kim bilir..

Ben yokkennn...

Sevgili Banu geri gelmiş nasıl sevindim bilemezsiniz..

Sonra canım arkadaşım Sibel in büyük bir kaybı olmuş ona da öyle üzüldüm ki..Biran önce toparlanırsın umarım Sibelcim..

Sevgili Rümeysa yeni bir hayata başlayacakmış ailesiyle, o da zor bir dönemden geçiyor.. Diledikleri gibi olsun herşey, bir daha tekrarlanmasın kötülükler...

Hayat nasıl da farklı seyrediyor değil mi...Her çatı altında farklı bir hikaye var..
Yarına bizlere neler getireceğini bilmeden ama büyük bir umutla sarılmak zorundayız ona..

Sevgiler
nehircce

28 Haziran 2010 Pazartesi

öylesine bir yazı..




Yine sizi okumaya daldım saat kaç olmuş,bak hala elde avuçta birşey yok..

Günler sanki bir yarış içinde kovalayıp duruyorlar birbirlerini..Bu ofiste mi zaman hızla akıyor yoksa ben de mi birşey var bilmiyorum..

Bu Cuma, yine geçen seneki tatil mekanımıza gidiyoruz kısmetse..Karadenizde hoş bir kasabaya ,aile yazlığına ritüel oldu her sene her sene ...Bazen farklı yerlerde görmek istiyorum elbette,yazlık mevzuu biraz sıkıcı olabiliyormuş ne yalan söyleyeyim..Ama yine de bildiğin tanıdığın bir yerde tatilini tamamlamak da, diğer yandan hoş gerçekten..

Evde her yer giysi,havlu vs.. zaten küçük olan evim iyice kalk gidelim diyor bakalım gideceğiz hep birlikte,bir girsinler valize de hayırlısıyla :)

Efecik çok heyecanlı,denizin,kumun oyuncaklarının telaşında..Mayosu illa siyah beyaz olacakmış..Aradık haftasonu bulduklarımız beyimizin poposuna büyük geldi..

haaa birde,

Balkondaki fesleğenleri tazeledik,çileklerimizi ayırdık saksıları çoğalttık..Sonra oturduk çay içtik dün akşam eşimle,ben birkaç satır kitap okudum..Sonra bizimkine yakalandım anneeee benimde kitap okuyasım vayy bekle geliyoyummm..Eyvah kitap haram oldu bize dedim içimden,yine milyon tane soru peşpeşe,kapadım kitabı bekledim elinde küçücük kitabıyla gelişini...Hep okur, hep sever inş.benle vakit geçirmeyi :)
Bizde durumlar böyle ve buna benzer..

Sizde ne var ne yok :))

İyi haftalar dilerim hepimize

Sevgiyle

Nehircce

22 Haziran 2010 Salı

Teröre Lanet...

Son aylarda yaşadıklarımız hiç kolay şeyler değil.
Canı yanan bir sürü şehit ailemiz var.
İnsanların psikolojileri bozulmaya başladı.
Sabahki iki saldırı haberi beni yine allak bullak etti.
Asker olan,lojmanda kalan yakınlarım için endişelendim.Korktum.
Nereye gidiyoruz,nereye sürüklüyor bizi bu başkalarının aldığı kararlar.
Bu kadar çaresiz bir ülkemiyiz, bu yaşananlar karşısında.
Artık bir son olmalı, öyle böyle bir çözüm bulunmalı.
Nereye kadar gidecek,daha ne kadar masum insan ölecek.
O otobüste 17 yaşında gencecik bir kız öldü,ne günahı vardı.
Kim bilir yarına dair ne hayalleri vardı.
Biranda hiçe sayıldı yok edildi...
Ve diğerleri...

Diyorum ki, hepimiz bu hafta kınayalım bu lanet insanları, bloglarda yazalım biraz da olsa haykıralım...Yazmak istediğim içime sığdıramadığım, söze dökemediğim çok şey var..

Çok üzgünüm...

nehircce

18 Haziran 2010 Cuma

Mimlenmiş Efe Bey,


Beni iki güzel insan mimlemiş ;

Tibet'in annesi

Baharcım

Teşekkür ederim size, bir mim özürlü arkadaşınızı birkez daha mimle başbaşa bıraktığınız için :)))


Sorular, oğluşun özel hayatıyla ilgili daha çok :)))

Nasıl giydiriyorsunuz?


Genelde rahat giysiler haliyle,eşofman üstü bir tişört vs...Okula başladığından beri yardımcı ablalara kolaylık olsun diye (wc de sıkıntı olmasın diye :) ) haftaiçi sürekli beli lastikli altlar giydirdik.Alışkanlık oldu bizde de..
Haftasonları da kot şort,ya da ince kumaş pantolonlar giyiyor.
Ayakkabılarını Adidas ya da Flo nun diğer markalarından alıyoruz.Ortapedik ayakkabı olmasına dikkat ediyoruz.

Ve mümkün olduğunca uyumlu giydirmeye çalışırız.Renkleri öğrendiğinden beri artık çoraplarını kendi seçiyor beyimiz :) Tişörtüyle uyduruyor..Babasına çektiii ...


Marka mı? Pazar mı? Semt butiği mi? Nerelerden alışveriş yapıyorsunuz bebelere?

LCW,C&A ,ZEYLAND hem kesemize uygun ,hem de sürekli büyüyen bücürler için seçeneği en fazla mağazalar diyebilirim.Ama her hafta apartmanımızın tam önüne kurulan pazardan da alışveriş yapıyorum tabii seve seve..Günlük giysiler için parkta,toprakta oynarken özellikle onları giydiriyorum..

Haftada 3-5 defa makine döndüren çamaşır canavarlarının cicilerini ütülüyor musunuz?

Evet hala ütülüyorum,insan içine çıkıyor onlarda bücür mücürler ama,giysilerini en güzel şekilde taşımalılar bence,ayrıca sağlıkları için de ütüden yanayım elbette...

Terlik mi sandalet mi?

Sandalet daha pıratik geliyor bana,ayrıca terlikle çok takılıp düşüyor bizim ki..Terliği kumsalda oynarken giydiriyoruz ,ayağından bir çırpıda atıp denize koşmaya bayılıyor :)))

Şapka sorun mu? Nasıl çözüyorsunuz?

Hayır hiç sorun değil,seve seve takıyoruz.Bir sürü de çeşidimiz var :) önemli bir erkek aksesuarı gibi bizim için..Kışında zevkle takar Efe Bey..

Malum deniz mevsimi açıldı. Mayo kullanıyor musunuz? Öneriler?

Evet özellikle mayo giydiriyoruz,deniz şortları daha geç kuruyor vucutlarında, ben sakıncalı buluyorum...

İşte böyleee,


Bende beni izleyen, anne olan tüm dostlara göndersem kabul eder misiniz ?

aaaa,
Haftasonu için neler yapacaksınız ??
Bizim Pazar günü bir piknik organizasyonumuz var inş.güzel başlar ve güzel biter..

Sevgiler
İyi haftasonları...

Nehircce

15 Haziran 2010 Salı

Kuru çiçekler...

Siz de yapar mıydınız böyle,

ben çok yapardım,hala yapıyorum zaman zaman :) Sayısız kitabın,fot.albümümlerimin için de var bu çiçek kurularından...



Sayfaların altına da notlar düşmüşüm üşenmeden. Şu tarihte şurdan kopardım diye :))

Annem geçenlerde büyük bir kitabımı bulmuş,bekarlık kitaplığımda :)) nasıl da üşenmemişsin tek tek koymuşsun diyor.O zamanlar uğraşacak ne az şey varmış hayatta meğerse...



Birde renkli çikolata kağıtlarını siler temizler saklardım :)))) ne alemmişim yahuu...

Şimdi okumaya zor fırsat bulurken,o ana ait saklanmaya değer şeyleri,kimbilir nasıl görmezden geliyorum...



Zaman akıyorya ,bıraktıkları da az buz değil hani,ama geçmişe dönüp biraz kurcalamak mı gerekiyor ne..

Belki çok eski bir kitabı tekrar okumak,eski bir filmi tekrar izlemek,fotoğrafları kurcalamak giden onca zamanı geri getirmeye yetiyor belki de..Yaşamadan,anı anımsayarak...



Öylesine bir gündü bugün oysa,

artık değil,bana çok şey hatırlattı.

Dilerim sizin için de öyle olmuştur.



Sevgiler Nehircce



fot.netten alıntıdır...

Rehavettt..

Şu kanepe burda olsa şimdi nasıl hakkını veririm biliyor musunuz :)
Öyle uykum var ki..
Nasıl bir sıcak var bugün aman Allahım.

Benim küçücük bir odam var çatı katında ohh ne güzel diyorsunuz siz şimdi.Yok inanın öyle değil,yalıtım sıfır bu binada, kışın donuyorum yazın yanıyorum..Klima falan fayda etmiyor inanın..

Geçen gün arkadaşa yardım ediyorum..Klima uzun süre çalıştı haliyle, bizle beraber.Bir müddet sonra inanılmaz bir sesle irkildik..Koşş Bengi koşşş,dedim klima düşüyor galiba..Gittim yanına suratıma resmen buz parçaları fırlattı,gerçekten...
Gazını fazla vermişler klimanın meğerse, oda bu sıcaklara dayanamamış.Donmuş içindeki su..Fışkırtmış rahatlamış..Bende elimdeki buz parçalarıyla kala kaldım :))

Öyle sıcak yani bu ofis..Bakalım Temmuz Ağustos Allah büyük...

Yukarıdaki renk cümbüşüne bayıldım.Aslında çok sevmem bir çok renk bir arada; ama böyle içimi coşturdu görünce..Birde uzanıp,kapıyı pencereyi açıp,serin serin uyuma hissini doğurdu birden bire...

Benim bu günüm çok ağır akıyor,sizde durumlar nasıl ?

öpüyorum hepinizi,
Sevgiyle
nehircce

14 Haziran 2010 Pazartesi

:))


Offff ya çok kötüsünüz,

sizi okumaktan yazmaya fırsat bulamıyorum ki ben...

Hepinizin paylaşımları birbirinden güzel.

Kiminizle üzülüyorum,kiminizle gülüyorum,ufkum açılıyor,bazen de uykum :)),eğleniyorum vs........................


Burda kurulan bu bağ,her birinizi hergün acaba dün ne yapmıştır,bugün ne eklemiştir diye merak edip okumak çok keyifli biliyor musunuz :))


İyi ki varsınız gerçekteeennn...



Ben biraz yorgunum bu hafta başı,haftasonum biraz yorucu geçti..Keyifli yanları da vardı tabii.

Bir dost ziyareti, balkon sohbetleri gecenin sıcağında yenilen meyvelerle,dondurmalarla serinlemeye çalışan biz ... Oğluşun bıdı bıdıları,oyunları,sevgi dolu sarılışları haftaya anlam katan en önemli şeylerdi...


Hepimize iyi haftalar diliyorum.

sevgiler.

nehircce

Fot.netten alıntıdır.
Şu sıcakta en anlamlı fot.olsa gerek :))

12 Haziran 2010 Cumartesi

Bugün :)))

oğluş,
anne hadi gel oyun oynayalım.
tamam geldim ne oynayacağız.
Yanıma otur,
oturdum
elinde plastik bir kapak
tamam, anne nereye gidelim (ben otobüscülük oynadığımızı sanarak)
Ankara ya
oğluş,
yookkk bu sefer jupiteye gidelim ...

meğerse geçen gün okulda gezegenleri öğrenmişler :)))

Çocuklar uzaya gitme hayali kuruyor nehircce, sen ne Ankarasından bahsediyorsun :)))

az önce babasıyla kovdum onları evden,temizlik yapıcam ayağımın altında dolanıp duruyorlar.
Babası Beşiktaş formasını giydirmiş,malum ikiside deli Beşiktaşlılar..
Efeyi kızdırmak için cimbomun marşını söyledim bizim ki sinirlendi,beni babasına şikayet etti.Sonra Efeee biliyo musun cimbomun kupası daha fazlaymış Beşiktaş dannn,
yaaa baba yaaaa, anneme bişey söyleeee..
Babası hadi oğlum biz gidelim annene gelmişler yine :))))

Tam merdivenlerden iniyorlar
Efeee biliyo musun en büyük kim ???
O kim diyecek, ben cimbom diyeceğim söyde onu bekliyorum

O en büyük Allah, annne sen de bilmiyoy musun..
Ben mors bir ifadeyle :) bakarken onun yüzüne

eşim;al buda sana kapak olsun, hadi oğlum biz bisiklet kullanmaya gidelim..

:)))))

Ben de sözde temizlik için kovdum onları evden, bak neler yapıyorum yaaa :))))

İyi hafta sonları..
Sevgiler
nehircce

10 Haziran 2010 Perşembe

Ebru ...

Merhaba,
Haftasonu gezmemizden,
yakaladığım çok hoş bir anı sizlerle paylaşıyorum :)))
Kadıköy Sanat sokağında gezerken,küçücük bir dükkanda Ebru yapan çok hoş bir bayanla karşılaştım tam elinde fırça şuya şekil veriyordu..Durup, izin istedim onu çekmek için ve bunlar bana kalan fotoğraflardan bir kaçı..Dilerim beğenirsiniz..Ebru yapmanın ne kadar güzel bir elsanatı olduğunu bir kez daha imrenerek izledim...

Adım adım Ebru yapımını gözlemlemek kağıdı tekneye kapatıp Ebrunun çıkışını beklemek çok heyecan verirciydi..Bir gün yapabilmeyi çok arzuladım.Dilerim yapabilirim.



İşte sonuççç,ne kadar zarif değil mi ?

Fotoğraf konusunda, daha çokk fırın ekmek yemem lazım farkındayım;ama keşke daha fazla zamanım olabilse ..
Bu yıl sonuna doğru fotoğraf makinamdaki acemiliğimi atıp,ciddi bir eğitim almayı arzuluyorum.Sonra belki düşlerim gerçek olur kimbilir...
Sevgiler
nehircce

7 Haziran 2010 Pazartesi

Haftasonundan...

Haftasonu gezdik azıcıkda olsa..

Önce oğluşa küçük bir alışveriş.

Sonra geçtiğimiz hafta doğum gününü büyük bir süprizle kutlayan(ama yanında olamadığım) Sewresh le buluştuk kardeş Zeyno ile birlikte hediye cicilerini verdik... Karnımızı doyurup, hoş sohbetler ettik..Bir de kıvırcık Gamzemiz vardı yanımızda..Salsa derslerine pek bir alışmış halleriyle :) Nazım Hikmet Kültür Merkezinde tavşan kanı çaylarımızı yudumladık..Ben fotoğrafla ilgili düşlerimi paylaştım..Onlar bana poz verdiler..Ara sıra makinamı kaptılar, onlar çektiler sağı solu...Bir benim düzgün fot.çekemediler ama, yaaaa hiç fotojenik değilim galiba :))) Baksanıza bir elim var fotoğraflarda sadece :)) yüzüğüm güzel mi :))


Kardeş Zeyno,bana poz vermeye fena alıştı..Düğün fotolarını da çekmek arzusundayım bakalımm kısmet... Onun da bir bloğu var bilmeyenlere duyurulur..



Solda SEWRESH tanıştırayım..Yüzü de gönlü gibi hep güler..İyi ki var dediğim sayılı insanlardan biridir kendisi..Bloğuna uğramadıysanız hala, bir bakın derim...



Gamze ve Sewim in elleri :)) Bir daha ki pozlarını yeşil ve kırmızı ojeli parmaklarıyla çekeceğim çok alem bu kızlar bir tanısanız :))


Pazar günü de misafir ağırladım..Hoş bir gündü yine,çok yorulsamda insanların evimden memnun güler yüzle çıkmaları bana sonsuz keyif veriyor...

Sevgiyle hepimize iyi haftalar dilerim...

Nehircce

4 Haziran 2010 Cuma

Selam...



Blog yazarı olmak ne meşakkatli bir işmiş..


Sizden uzak kalmak her gün içimi biraz daha acıtırken,bir yandan da manalı,güzel şeyler için zorladım zihnimi...Oysa içimde,bir daha ne zaman yanacağını bilmediğim bir ateşi yeni söndürmüşken.


İnsanoğlu ne garip,taşıdığımız ruh ne alem birşey..Bazen çok dokunaklı çalan, bir keman ,bazen en gümbürtülüsünden bir davul. Yüklediğiniz her anlam için,yaşadığınız her olay için soracak muhakkak bir hesabı var size..Sahip olduğu bedenin tüm inceliklerini nasıl da yakından biliyor.Tüm zayıf noktalarımızı.

***

Blog için yazmak,her yeni post için durup, yorum beklemek ne heyecan verici..Yorum şart mı diyebilirsiniz,yooo şart değil elbette, ama okunduğunu değer verildiğini bilmek öyle güzel ki..Sadece kendin için bir yerlere birşeyler yazarken bir kaç karalamada bile mutlu olurken..Görmediğin bilmediğin,tanımadığın birileriyle bir paylaşım içinde olmak çok mutluluk verici..Bence her okunan post için yazara bir not iletilmeli.Ammaaa beğenilmeli, amma eleştirilmeli ama tepkisiz kalmamalı insan..


Böyle böyle bu sanal dünyada da olsa sesimizi duyurmalıyız birbirimize.Farklı ufuklar açmalıyız kendimize..Bir de başkası için düşünmeli,olaylara farklı bakmayı daha çok, öğrenmeliyiz.


Hani yoktum ya epeydir,aslında hep buradaydım.Ruhum çok kaçmak istedi söz geçiremedim ona.Şimdi küçük bir kilitle bağladım onu kendime ..Kaçmazsa ben daha buralarda olacağım..


Kimsenin ağzının tadı bozulmasın.Hayatı yaşamak için,zorlaştırılmış engeller,ilişkiler yok mu var..Yaşıyoruz yaşayacağız.Durup düşünmek belki aynı hatalara bile bile düşmek de olsa sonuçları, yine de yaşamak için yaşanmalı..


Hepinize kucak dolusu sevgiler.

Elimi hiç bırakmayın :)


Tüm dostlarıma güzel yorumları için sonsuz teşekkürler..Hele birde merak edip arayan bir dost var ki onu kocamannnn öpüyorum...


Fot: Nehircce

26 Mayıs 2010 Çarşamba

Kısa ara..

Biraz uzaklaşmak istiyorum..
Müsade eder misiniz.
Çok sürmeyecek ama onu biliyorum.Dayanamam zaten sizsizliğe..

Merak etmeyin diye yazıyorum..
Kendimce önemli sebeplerim var.
Böyle yazarsam sizi de kendimi de kandırmış olurum.
Ruhum eski coşkusuna kavuşsun döneceğim..

Sevgiler
Nehircce

21 Mayıs 2010 Cuma

Hastayız biz :((


Biz ailece hastayız :(


Ben üç gündür halsiz,biraz sümüklü biraz yorgun dolanıyorum etrafta..Vitamin ve soğuk algınlığı ilaçları kullanıyorum..Efe kuzusu ise çok daha kötü boğazları iltihaplanmış antibiyotiğe başladık :( Dün doktordalardı babasıyla..3 gündür sürekli kusuyor ... Halsiz bitkin,iştahsız :(( Baharın ortasında kışın hasta olmadığımız kadar hastayız..Eşimde sabaha kadar uyuyamamış o da süzülmüştü sabah...

Şuan ofis tam bir curcuna dört ayrı bölümde toplantı var herkes gergin..İzin alma işi imkansız..Eve gitmeyi çok istiyorum çünkü;kardeşimde hasta Efe ye nasıl baksın bugün..Haaa annem mi anneme de dün Samsun dan kötü bir haber geldi .Kanser hastası teyzesi iyice ağırlaşmış onun yanına gitti dün gece...

Yani aksilikler gelince üst üste gelir ya, buna da şükür tabii.Biz iyileşiriz inşallah da,annemin üzüntüsü biraz zor geçer heralde..

Böyle işte merak eden dostlar sağolun,ama pek iç açıcı bir yazı olmadı maalesef..
Ama dilerim biran önce toparlarız kendimizi, yine güzel canlı postlar yazarım..

Ben bu haftasonu Efeyle ilgilenerek ve kendimi de iyileşmeye kanalize ederek geçireceğim.

Size dertsiz tasasız bol gülücüklü bir haftasonu dilerim.

Sevgiler
nehircce

19 Mayıs 2010 Çarşamba

Sapanca'dan.

Merhaba,bir türlü fırsat bulup ekleyemediğim Sapanca gezimizin birkaç fotoğrafı huzurlarınızda :))Göl manzaralı soframızdan göle bakış ...

Bu geziye altı kız dertlerimizi, tasalarımızı İstanbul da bırakarak çıktık..İlla binecektik bu Sapanca trenine,laf aramızda ben ilk kez trene bindim.Zaten bu sevda öyle başladı..İyi ki gitmişiz...

Selammm ben nehircce :))
Şimdi Sapanca nın meşhur dinlenme tesisi SASA çadırından birkaç nostaljik örnekle devam edelim..




Bu ütüden bizde de vardı annem eskiciye sattı ben küçükken :(( Ahhh anneee ahhh..Yenilik sevdasına kapılıp ne radyolar verdin o eskiciye ne tas tabak... Evimiz de küçük dü bizim yenilere yer açması lazımdı kadının o da haklıydı kendince; ama ben üzülüyorum her aklıma gelişinde...







Sasa çadırının tepe aydınlatması,kabaklar nasılda özenle boyanmış burda bir de gece olmak vardı..O ışıklar altında sohbet etmek müzik dinlemek ...
Ama biz dostlarımla kahvemizi içip fallarımıza baktık,ağız tadıyla.Fonda da İzel in yeni albümü, bizi mestt etti...
Burası her haliyle güzel bence...


Fırsat buldukça yine fot.eklerim şimdilik hoşcakalın...
Ayrıca Gençlik ve Spor Bayramımız da kutlu olsun..

Sevgiler,
nehircce

18 Mayıs 2010 Salı

Şekerlere...

Merhaba,
Sevgili blog arkadaşlarımdan hoş bir ödül geldi..Çok teşekkür ederim sevgili nevalcim ve çatıkatı bende size kocaman bir öpücük gönderiyorum..

Bu sevimli blog ödülümü aramıza yeni katılmış birbirinden şeker iki yeni blog arkadaşıma gönderiyorum sevgili sewresh ve kırmızı uçanbalon a daha nice ödüllere diyorum kızlar..

Sevgiler,

Hepimize iyi haftalar.

14 Mayıs 2010 Cuma

Kestane Kebap,iyi haftasonları

Bu sıcakta yenebilecek en son şey gibi, ne dersiniz..
Ama ben fotoğrafını çekerken de çok taliplisi yoktu zavallı kestanelerin..

Annem eskiden, kışın soba üzerinde yapardı,dedemin yanına ilişir öyle yerdik sohbet muhabbet..Şarkı da söylerdik zaman zaman,kestane demek eğlence demek benim için anlayacağınız..Birde soğuk kış günlerinde küçük kesekağıdında avucunuzun ısınması ellerinizin yanması demek ...Ama evde yemek etrafı kirletmek ertesi güne iş demek :)) O yüzden evde pek yemiyorum ben...İlla dışarda 5 tanesine 5 lira vermem lazım :)))

****
Stresli bir gün geçirdim bugün az kaldı ya, bende az kaldım sanki.Dün gece çok az uyuduk .Sanırım beni de zaman ilerledikçe zorlamaya başladı yorgunluk..Efe biraz rahatsızdı.Baharla beraber yalancı kuş palazı denen illet yapıştı evelsi gece, yine boğazına çok öksürdü çok,bizim de içimizi eritti...Dün gece de yanımda koyun koyuna yattı benle..Uyuyamadık pek ama elimi hiç bırakmadı..Her derin uykuya dalışımda onun iniltisiyle uyanıp,sevgili nehiri düşündüm..Annesini babasını,uykusuz nice gecelerini,nehir in acılarını,sonra bin kez şükrettim halime ve onun iyi olması defalarca diledim Allahtan...

****
Biz bu pazar için güzel planlar yaptık dilerim sorunsuz ağız tadıyla yaparız hepsini..Güzel çekimler yapmayı hayal ediyorum.

Hepimize güzel haftasonları dileyip,

Kaçıyorummm...

Sevgiler

nehircce

12 Mayıs 2010 Çarşamba

Oyuncak bebekler..

Taksim de geziyoruz SEWRESH le birden bu bebekler karşımıza çıkıyor..Nasıl çocuk olasımız geldi..Alıp oynayasımız ...Ben hemen kalabalığı yarıp o anı yakalamak istedim.(Meraklısına fiyatları 25-30 tl arasında değişiyor...)

Biz küçükken bu kadar süslü değildi dimi bebeklerimiz..Şimdinin kız çocukları ne şanslılar..Bana babam sürekli karaşimşek arabalar getirirdi Eminönünden :)) Niyeyse, bir dolap dolusu karaşimşeğim vardı..Öyle tezat ki oysa nehircce nin ruhuna; ama babam onlarla oynamamı çok istemiş sanki..

Birde 3 tekerlekli bir bisikletim vardı..Kuzenim tatilde gelip, merdivenlerden yuvarlayıp kullanılmaz hale getirene kadar..Hala görüşünce kızıyorum ona, pisss senin yüzünden bisikletimden oldum, sonra bir daha da olmadı diyee..O da aşkolsun bütün bisikletler senin gel alalım der hep..Ama ben bilmiyorum ki bisiklet kullanmasını :))) O günden sonra küsmüşüm sanki..

Adaya gidip bisiklete binenlere nasıl imreniyorum bir bilseniz,cesaretim mi yok nedir deneyemiyorum bile, korkuyorum bisiklete binmekten..

Hani şu meşhurrr içecek reklamı varya bisiklete biniyor herkes aynı anda,bisikleti kullanmayı öğreniyorlar nasıl eğlenceliii...Eşimle ilk görünce dedik ki keşke bilseydik de gitseydik..Orda öğrenirdin kesin diyor :))) O yaşlı amca nasıl grurlu kendiyle..Geç değil ama yaaa,ben daha gencim :)


Kıssadan hisse; çocuklarımıza oynayabilecekleri,yaşlarına, becerilerine uygun oyuncaklar alalım..

Sıkıldıkları zaman ortadan kaldırıp unutmalarını sağlayalım.Başka bir zaman ortaya çıkarınca deli gibi seviniyorlar çünkü ..Biraz kıymet bilsinler..

Sonraa zaman zaman da oyuncak elemesi yapıp,oynamadıkları oyuncakları ihtiyacı olan başka çocuklarla paylaşalımmmm :)

Hadi öptüm siziii :))


Not : Hayatcım seni merak ediyorum nerdesin ?? dilerim iyisindir.Yorumsuz bırakma beni...

Herkese sevgiler.

Nehircce

11 Mayıs 2010 Salı

Babaannem için...


Bir gün dedim ki ona haydi başla,anlat bana hayatını;

Ne anlatıcam kızım işte evlendim çocuktum,anne oldum büyüdüm dedi...

Yaaa babanneee böyle değil,uzun uzun anlat bak sesini çekiyorum kasete dedim...

Yoktu bir kameramız yada kameralı bir telefonum ki ozaman,lanet olsun ! bahsettiğim 15 yıl önce..

Sonra uzun uzun anlattı hikayesini,ondan sanırım içimdeki bitmek bilmeyen bu hüznü..Üstünden geçen onca yıla rağmen...

Küçüktüm ama çok küçük ip atlıyordum,kuzuların koyunların peşinden koşuyordum..Annemle babam karşı köyün dul ama toprak sahibi,benden nerdeyse yirmi yaş büyük Kınalı Rüştü nün oğlu Rasim'e verdiler beni...Rahat edersin dediler.

Ama babanne sormadı mı sana kimse,istiyor musun diye...
yooookkk be yavrumm gittik işte,bir ata bindirdiler öyle gittim karşı köye gelinsin, dediler..
Daha 13 var yokum..Sene hesabı yapamıyor bile..
Daha gençkız olmamıştım gerisini sen düşün...
Nasılllll,öyle iştee önce kadın, 1 yıl sonra da gençkız oldum ben .
Ondan zaarr, çocuğum olmadı hemen.
Gülümsüyor ama, ağzında olmayan dişlerini göstererek...Yanakları çukur çukur...
Ahhh be babannem diyorum, aklım almıyor ki benim...

Sevdin mi peki, dede mi ? sevmeyip napıcaksın bak bir sürü çocuğum oldu.O zaman sevmedim,istemem diye bir şey yok ki..

Aksiydi ammaaa deden,beni çok üzdü, hiç bir yere göndermedi.Çocukken babam tarla işine elim yatkın diye vermedi mektebe öğrenemediydim okuma yazma..Deden de hiç yanaşmadı,öğretmedi.Hiç pazara gitmedim ben ,al bu parayı ihtiyacını al çarşıdan demedi...O ölene kadar para nedir bilmedim...Hala daha anlamıyorum ya , bu yaştan sonra nasıl öğrenilir ki..

Öyle masum,öyle güzeldi ki yüzü...

Kaset tıkkk etti,ikimizde irkildik...aaaa babanne bitti kaset...

Hıııı nolcak şimdiiiii,
öyle uzakkı, o zaman ki o teknolojiye bile...

Ara tara başka kaset yok,eee olsun be kızım bu kadar işte, daha ne anlatayım sana dedi...Sonra kaseti kontrol etmek geldi aklıma, ama hiç birşey kayıt edilmemişti..Öyle kalakaldım..Ortada başka kaset yok,bu da çalışmıyor..

Amannn be yavrummm ne ki bu kadar önemli olan,sen unutma yeter dedi...

Öyle önemliydi ki,şimdi bir sesi olsa kulağımda ne iyi olurdu...

Unutmadım hala bugün gibi;yanıma diz çöküşün,evimizin küçük odasında bana anlattıkların birbir aklımda...Seni de hiç unutmadım..

Ekim 2005 den beri yoksun,işte böyle ara ara düşersin içime seni çok özlerim...

Yaşadıklarının üzerinden yıllar geçmişti,hiç isyan etmedi anlatırken.Ne kadar küçük bir dünyada yaşamıştı yıllarca...Sabah kalkıp önce yatakları kapayıp,çocuklara ve beyine yemek hazırlayıp, bulaşıkları yıkayıp çalı süpürgesini eline alışı her gün aynı şekilde,aynı zamanlarda olmuştu...Sonra tarlaya gidilecek,hayvanlar ağıra alınacak karşı evdeki komşuyaaa ''huuuu ayyyşaaa'' diye bağırılacaktı...Ekmeklerini pişirdin mi ben gelcem hamur mayalandı tekne hazırr...Köyün ortasında kocaman bir ekmek fırını...Mis kokan,emek kokan bir fırın...Simsiyah etrafı...

Çocuktuk biz,her sene gidişimizde,orda sırayla bekler babanemin ekmeklerine yardım ederdik.Her torun ayrı bir ekmek isterdi..

Ben üzeri yumurtalı olandan,kardeşim ortası delikli(simit ekmekten) hiç birimizi kırmazsı evden çıkarken kümesten yumurtayı alır öyle giderdik fırına...

İstanbul da yok ki öyle ekmek o zaman hala da yok bence, aynı koku aynı tat... Koca fırın küreğini, tutma sevdasıyla oramız buramız morarırdı kavga bile ederdik... Sonra pişen ekmekleri, edilen sohbetleri yanımıza alır düşerdik yola..Babannem önde omzunda kocaman ve ağır ekmek teknesi biz civciv gibi peşinde...

Ne güzeldin,ne güzeldi ozamanlar...
Nur içinde yat benim pamuk babannemm...

Tüm yüreği güzel babannlere gitsin bu yazı...

Öylesine,
nehircce

Hediyelerim ...

Merhaba,

İşte anneler günü hediyelerim..
Güzel oğlum Cuma akşamından başladı ne zaman kutlayacağım,hediyemi ne zaman vereceğim diye..Bir de şarkı ezberlemiş ''benim annem canım annemmm....'' Ne güzel bir duygu anne olmak Allah isteyen herkese nasip etsin diyorum...

Bardakta ki çiçekler ne hoş değil mi..Kendi elleriyle boyamış minnoşummm..

***

Taze taze bir diyalog bizden size ;

Bu sabah Efe Beyi uyandırdım zor bela(anne çok uykum varrr),üstünü giydirdim ellini yüzünü yıkayıp dişlerini fırçaladık..Tam ağzını yıkarken,suyu görünce çişimmm geldi diyeee koşmaya başladı tuvalete :)) Malum su sesi tetikler çişi :))

Ağzı bembeyaz,neyse annecim gel burdaki lavoboda yıkayalım ağzını dedim.Hiiiççç istemedi;ama ben bir şekilde yıkamayı başardım sonra koy verdi hüngür hüngür ağlamaya başladı.Ama baba annem benim ağzımı tuvaletteki muslukta yıkadı..O su piss pisss...

İşe geç kalma telaşında biz,ona musluktan akan suların hepsinin aynı yerden geldiğine ikna etmeye çalıştık.

Bana en son ''anne tamam inandım babam suların hepsi aynı dedi''

eee ben ne demiştim,sen şimdi niye babana inandın da bana inanmadın :))

Sevgiyle,
İyi Haftalar dilerim.
nehircce

7 Mayıs 2010 Cuma

Çemberimde gül oya ...

Bu fotoğrafın adını Çemberimde gül oya koydumm:))
Böyle cıvıl cıvıl geçsin haftasonumuz :))
Anneyiz ya çoğumuz daha bir coşalım bu haftasonu,şımarmak bizim de hakkımız..
Tüm blog annelerinin anneler gününü kutluyorum şimdiden..

Efe nin bana bir süprizi varmış kreşte hazırlamışlar öğretmeniyle nasıl merak içindeyim bilemezsiniz :) günlerdir sır ama anne çok güzel diyor :)))bakalım...Gerçi o pamuk elleriyle ne getirse güzel ya gerisiii laf...

Sıcacık kucaklıyorum hepinizi..

Fot.bana aittt :)) en renkli fotoğraf olarak bugünün talihlisi kendisi :)

Sevgiler,
nehircce

6 Mayıs 2010 Perşembe

Hıdırellez den..

Merhaba,

Her sene bu Hıdırellez tarihini karıştırırım.Gül dalına hangi gece dilekler asılır unuturum..

Dün arkadaşım Ahır Kapıda ki şenliklere gidince dedim ki demek ki bu gece oluyor olanlar..

Eve migrenimle birlikte gitmiştim.Biraz uyumaya çalıştım.Kalkınca da bir hışım amannn ben gül dalına dileklerimi asmayı unuttum diye hayıflandım...

Neyse gecenin bir vakti apartman bahçesine inmeye tırsınca,balkonumda ki güzel çiçeklerimin dallarına asmaya karar verdim dileklerimi...

Eşim saçma ve gereksiz buldu; ama ben bir umut dur diye,kartona çizdiğim en çok istediğim şeylerden birini yaniii evimi,eşimin müdür olma ihtimalini yükseltmek için de masa başında kocişi çizdim..

Sonra mutlu bir çocuk çizdim ağzını kocamannn gülerken yaptım...Sonra üzerine mutlu,sağlıklı bir Efe diye de yazdım :)) Eşim dediki bence en önemlisi,üçümüzü el ele çizmen, o olursa hepsi olur dedi..Evettt ne kadar haklıydı..İki koca kafa ortaya da minik oğluşumu çizip ellerimizi birbirine bağladım...Bir özenle onları tek tek kesip iplerle bağladım.

Sonra sevgili Nehir için de şifa istedim.Ne olur iyileşsinnn o melek dedim..

Dua mı da edip girdim içeri...

Çocukken yapardık böyle gül dalının altına para falan gömerdik hatırlıyorum..Ama böyle kocamannnn olunca hiç denememiştim..Bu sene çok istedim..Başardım :)) Hadiii inşallahhhh hepsi olsunn ama önce Nehir iyileşsin..

Siz neler yaptınız ??

Fot.netten alıntıdır.

Sevgiler,
Nehircce

4 Mayıs 2010 Salı

Nehir için...





Arkadaşlar, lütfen bir tık,Nehir i yaşatmak için..


Desteğimize ihtiyaçları var...

Sevgiler.

Nehircce

SEWRESH...


Yılll 1998 aylardan Ağustos..

Tek başıma daha önce hiç birini tanımadığım koca bir kalabalığın içindeyim..Sınıf sınıf ayrıldık,seviye belirleme sınavı olacağız önce. İki kişi girdi içeri,biri erkek biri kız..Sonradan öğrendim ki kardeşlermiş.Öyle enerjiklerdi ki biran kendi bezginliğimden utandım..'Bu moralle seviyen falan belli olmaz kızım senin'dedim içimden..Sonra sınav bitti..Hepimiz dağıldık.Çalışıyorum ozaman aynı zamanda.Üniversite hazırlık kursuna gitmek için..Birkaç gün sonra aradılar kurstan,sınıflarınız belli oldu şu gün ders var diye.. Bir gittim ne göreyim o iki kardeşten bayan olanıyla aynı sınıftayız meğer seviyelerimizde aynıymış :)))

İlk dersten sonra, zil çaldı ilk ara verildi..Baktım o yanındaki arkadaşıyla hemen kaynaşmış.Bende onlara yaklaşıp sohbet etmeye başladım.Sonra dışarı çıktığımızda bir cafe de oturup çay içtik,öyle eğlenceliydi ki enerjisi sonsuz ve yanında kendimi öyle iyi hissediyordum ki ogün den sonra onun yanından hiç ayrılmadım :)))

Sonra öyle benimsedim öyle sevdim ki aradan geçen 12 yıla rağmen hiç vazgeçemedim ondan..

O her derdimde,tüm iyi ve kötü günümde yanımdaydı..Bende elimden geldiğince onunla oldum..Hala çıkmazlarımızda yol oluyoruz birbirimize...

Zaman zaman kızdık,küstük ama hiç birbirimizsiz olamadık..

İşte o dost şimdi bir blog sahibi...Öyle mutluyum ki onun için..

İyi ki varsın Sewrest ...


Onu okurken kahh gülecek kahh hüzünleneceksiniz..Ama bilin ki her türlü,enerjisiyle size güç verecek...

Sevgiler

Nehircce