26 Mayıs 2010 Çarşamba

Kısa ara..

Biraz uzaklaşmak istiyorum..
Müsade eder misiniz.
Çok sürmeyecek ama onu biliyorum.Dayanamam zaten sizsizliğe..

Merak etmeyin diye yazıyorum..
Kendimce önemli sebeplerim var.
Böyle yazarsam sizi de kendimi de kandırmış olurum.
Ruhum eski coşkusuna kavuşsun döneceğim..

Sevgiler
Nehircce

21 Mayıs 2010 Cuma

Hastayız biz :((


Biz ailece hastayız :(


Ben üç gündür halsiz,biraz sümüklü biraz yorgun dolanıyorum etrafta..Vitamin ve soğuk algınlığı ilaçları kullanıyorum..Efe kuzusu ise çok daha kötü boğazları iltihaplanmış antibiyotiğe başladık :( Dün doktordalardı babasıyla..3 gündür sürekli kusuyor ... Halsiz bitkin,iştahsız :(( Baharın ortasında kışın hasta olmadığımız kadar hastayız..Eşimde sabaha kadar uyuyamamış o da süzülmüştü sabah...

Şuan ofis tam bir curcuna dört ayrı bölümde toplantı var herkes gergin..İzin alma işi imkansız..Eve gitmeyi çok istiyorum çünkü;kardeşimde hasta Efe ye nasıl baksın bugün..Haaa annem mi anneme de dün Samsun dan kötü bir haber geldi .Kanser hastası teyzesi iyice ağırlaşmış onun yanına gitti dün gece...

Yani aksilikler gelince üst üste gelir ya, buna da şükür tabii.Biz iyileşiriz inşallah da,annemin üzüntüsü biraz zor geçer heralde..

Böyle işte merak eden dostlar sağolun,ama pek iç açıcı bir yazı olmadı maalesef..
Ama dilerim biran önce toparlarız kendimizi, yine güzel canlı postlar yazarım..

Ben bu haftasonu Efeyle ilgilenerek ve kendimi de iyileşmeye kanalize ederek geçireceğim.

Size dertsiz tasasız bol gülücüklü bir haftasonu dilerim.

Sevgiler
nehircce

19 Mayıs 2010 Çarşamba

Sapanca'dan.

Merhaba,bir türlü fırsat bulup ekleyemediğim Sapanca gezimizin birkaç fotoğrafı huzurlarınızda :))Göl manzaralı soframızdan göle bakış ...

Bu geziye altı kız dertlerimizi, tasalarımızı İstanbul da bırakarak çıktık..İlla binecektik bu Sapanca trenine,laf aramızda ben ilk kez trene bindim.Zaten bu sevda öyle başladı..İyi ki gitmişiz...

Selammm ben nehircce :))
Şimdi Sapanca nın meşhur dinlenme tesisi SASA çadırından birkaç nostaljik örnekle devam edelim..




Bu ütüden bizde de vardı annem eskiciye sattı ben küçükken :(( Ahhh anneee ahhh..Yenilik sevdasına kapılıp ne radyolar verdin o eskiciye ne tas tabak... Evimiz de küçük dü bizim yenilere yer açması lazımdı kadının o da haklıydı kendince; ama ben üzülüyorum her aklıma gelişinde...







Sasa çadırının tepe aydınlatması,kabaklar nasılda özenle boyanmış burda bir de gece olmak vardı..O ışıklar altında sohbet etmek müzik dinlemek ...
Ama biz dostlarımla kahvemizi içip fallarımıza baktık,ağız tadıyla.Fonda da İzel in yeni albümü, bizi mestt etti...
Burası her haliyle güzel bence...


Fırsat buldukça yine fot.eklerim şimdilik hoşcakalın...
Ayrıca Gençlik ve Spor Bayramımız da kutlu olsun..

Sevgiler,
nehircce

18 Mayıs 2010 Salı

Şekerlere...

Merhaba,
Sevgili blog arkadaşlarımdan hoş bir ödül geldi..Çok teşekkür ederim sevgili nevalcim ve çatıkatı bende size kocaman bir öpücük gönderiyorum..

Bu sevimli blog ödülümü aramıza yeni katılmış birbirinden şeker iki yeni blog arkadaşıma gönderiyorum sevgili sewresh ve kırmızı uçanbalon a daha nice ödüllere diyorum kızlar..

Sevgiler,

Hepimize iyi haftalar.

14 Mayıs 2010 Cuma

Kestane Kebap,iyi haftasonları

Bu sıcakta yenebilecek en son şey gibi, ne dersiniz..
Ama ben fotoğrafını çekerken de çok taliplisi yoktu zavallı kestanelerin..

Annem eskiden, kışın soba üzerinde yapardı,dedemin yanına ilişir öyle yerdik sohbet muhabbet..Şarkı da söylerdik zaman zaman,kestane demek eğlence demek benim için anlayacağınız..Birde soğuk kış günlerinde küçük kesekağıdında avucunuzun ısınması ellerinizin yanması demek ...Ama evde yemek etrafı kirletmek ertesi güne iş demek :)) O yüzden evde pek yemiyorum ben...İlla dışarda 5 tanesine 5 lira vermem lazım :)))

****
Stresli bir gün geçirdim bugün az kaldı ya, bende az kaldım sanki.Dün gece çok az uyuduk .Sanırım beni de zaman ilerledikçe zorlamaya başladı yorgunluk..Efe biraz rahatsızdı.Baharla beraber yalancı kuş palazı denen illet yapıştı evelsi gece, yine boğazına çok öksürdü çok,bizim de içimizi eritti...Dün gece de yanımda koyun koyuna yattı benle..Uyuyamadık pek ama elimi hiç bırakmadı..Her derin uykuya dalışımda onun iniltisiyle uyanıp,sevgili nehiri düşündüm..Annesini babasını,uykusuz nice gecelerini,nehir in acılarını,sonra bin kez şükrettim halime ve onun iyi olması defalarca diledim Allahtan...

****
Biz bu pazar için güzel planlar yaptık dilerim sorunsuz ağız tadıyla yaparız hepsini..Güzel çekimler yapmayı hayal ediyorum.

Hepimize güzel haftasonları dileyip,

Kaçıyorummm...

Sevgiler

nehircce

12 Mayıs 2010 Çarşamba

Oyuncak bebekler..

Taksim de geziyoruz SEWRESH le birden bu bebekler karşımıza çıkıyor..Nasıl çocuk olasımız geldi..Alıp oynayasımız ...Ben hemen kalabalığı yarıp o anı yakalamak istedim.(Meraklısına fiyatları 25-30 tl arasında değişiyor...)

Biz küçükken bu kadar süslü değildi dimi bebeklerimiz..Şimdinin kız çocukları ne şanslılar..Bana babam sürekli karaşimşek arabalar getirirdi Eminönünden :)) Niyeyse, bir dolap dolusu karaşimşeğim vardı..Öyle tezat ki oysa nehircce nin ruhuna; ama babam onlarla oynamamı çok istemiş sanki..

Birde 3 tekerlekli bir bisikletim vardı..Kuzenim tatilde gelip, merdivenlerden yuvarlayıp kullanılmaz hale getirene kadar..Hala görüşünce kızıyorum ona, pisss senin yüzünden bisikletimden oldum, sonra bir daha da olmadı diyee..O da aşkolsun bütün bisikletler senin gel alalım der hep..Ama ben bilmiyorum ki bisiklet kullanmasını :))) O günden sonra küsmüşüm sanki..

Adaya gidip bisiklete binenlere nasıl imreniyorum bir bilseniz,cesaretim mi yok nedir deneyemiyorum bile, korkuyorum bisiklete binmekten..

Hani şu meşhurrr içecek reklamı varya bisiklete biniyor herkes aynı anda,bisikleti kullanmayı öğreniyorlar nasıl eğlenceliii...Eşimle ilk görünce dedik ki keşke bilseydik de gitseydik..Orda öğrenirdin kesin diyor :))) O yaşlı amca nasıl grurlu kendiyle..Geç değil ama yaaa,ben daha gencim :)


Kıssadan hisse; çocuklarımıza oynayabilecekleri,yaşlarına, becerilerine uygun oyuncaklar alalım..

Sıkıldıkları zaman ortadan kaldırıp unutmalarını sağlayalım.Başka bir zaman ortaya çıkarınca deli gibi seviniyorlar çünkü ..Biraz kıymet bilsinler..

Sonraa zaman zaman da oyuncak elemesi yapıp,oynamadıkları oyuncakları ihtiyacı olan başka çocuklarla paylaşalımmmm :)

Hadi öptüm siziii :))


Not : Hayatcım seni merak ediyorum nerdesin ?? dilerim iyisindir.Yorumsuz bırakma beni...

Herkese sevgiler.

Nehircce

11 Mayıs 2010 Salı

Babaannem için...


Bir gün dedim ki ona haydi başla,anlat bana hayatını;

Ne anlatıcam kızım işte evlendim çocuktum,anne oldum büyüdüm dedi...

Yaaa babanneee böyle değil,uzun uzun anlat bak sesini çekiyorum kasete dedim...

Yoktu bir kameramız yada kameralı bir telefonum ki ozaman,lanet olsun ! bahsettiğim 15 yıl önce..

Sonra uzun uzun anlattı hikayesini,ondan sanırım içimdeki bitmek bilmeyen bu hüznü..Üstünden geçen onca yıla rağmen...

Küçüktüm ama çok küçük ip atlıyordum,kuzuların koyunların peşinden koşuyordum..Annemle babam karşı köyün dul ama toprak sahibi,benden nerdeyse yirmi yaş büyük Kınalı Rüştü nün oğlu Rasim'e verdiler beni...Rahat edersin dediler.

Ama babanne sormadı mı sana kimse,istiyor musun diye...
yooookkk be yavrumm gittik işte,bir ata bindirdiler öyle gittim karşı köye gelinsin, dediler..
Daha 13 var yokum..Sene hesabı yapamıyor bile..
Daha gençkız olmamıştım gerisini sen düşün...
Nasılllll,öyle iştee önce kadın, 1 yıl sonra da gençkız oldum ben .
Ondan zaarr, çocuğum olmadı hemen.
Gülümsüyor ama, ağzında olmayan dişlerini göstererek...Yanakları çukur çukur...
Ahhh be babannem diyorum, aklım almıyor ki benim...

Sevdin mi peki, dede mi ? sevmeyip napıcaksın bak bir sürü çocuğum oldu.O zaman sevmedim,istemem diye bir şey yok ki..

Aksiydi ammaaa deden,beni çok üzdü, hiç bir yere göndermedi.Çocukken babam tarla işine elim yatkın diye vermedi mektebe öğrenemediydim okuma yazma..Deden de hiç yanaşmadı,öğretmedi.Hiç pazara gitmedim ben ,al bu parayı ihtiyacını al çarşıdan demedi...O ölene kadar para nedir bilmedim...Hala daha anlamıyorum ya , bu yaştan sonra nasıl öğrenilir ki..

Öyle masum,öyle güzeldi ki yüzü...

Kaset tıkkk etti,ikimizde irkildik...aaaa babanne bitti kaset...

Hıııı nolcak şimdiiiii,
öyle uzakkı, o zaman ki o teknolojiye bile...

Ara tara başka kaset yok,eee olsun be kızım bu kadar işte, daha ne anlatayım sana dedi...Sonra kaseti kontrol etmek geldi aklıma, ama hiç birşey kayıt edilmemişti..Öyle kalakaldım..Ortada başka kaset yok,bu da çalışmıyor..

Amannn be yavrummm ne ki bu kadar önemli olan,sen unutma yeter dedi...

Öyle önemliydi ki,şimdi bir sesi olsa kulağımda ne iyi olurdu...

Unutmadım hala bugün gibi;yanıma diz çöküşün,evimizin küçük odasında bana anlattıkların birbir aklımda...Seni de hiç unutmadım..

Ekim 2005 den beri yoksun,işte böyle ara ara düşersin içime seni çok özlerim...

Yaşadıklarının üzerinden yıllar geçmişti,hiç isyan etmedi anlatırken.Ne kadar küçük bir dünyada yaşamıştı yıllarca...Sabah kalkıp önce yatakları kapayıp,çocuklara ve beyine yemek hazırlayıp, bulaşıkları yıkayıp çalı süpürgesini eline alışı her gün aynı şekilde,aynı zamanlarda olmuştu...Sonra tarlaya gidilecek,hayvanlar ağıra alınacak karşı evdeki komşuyaaa ''huuuu ayyyşaaa'' diye bağırılacaktı...Ekmeklerini pişirdin mi ben gelcem hamur mayalandı tekne hazırr...Köyün ortasında kocaman bir ekmek fırını...Mis kokan,emek kokan bir fırın...Simsiyah etrafı...

Çocuktuk biz,her sene gidişimizde,orda sırayla bekler babanemin ekmeklerine yardım ederdik.Her torun ayrı bir ekmek isterdi..

Ben üzeri yumurtalı olandan,kardeşim ortası delikli(simit ekmekten) hiç birimizi kırmazsı evden çıkarken kümesten yumurtayı alır öyle giderdik fırına...

İstanbul da yok ki öyle ekmek o zaman hala da yok bence, aynı koku aynı tat... Koca fırın küreğini, tutma sevdasıyla oramız buramız morarırdı kavga bile ederdik... Sonra pişen ekmekleri, edilen sohbetleri yanımıza alır düşerdik yola..Babannem önde omzunda kocaman ve ağır ekmek teknesi biz civciv gibi peşinde...

Ne güzeldin,ne güzeldi ozamanlar...
Nur içinde yat benim pamuk babannemm...

Tüm yüreği güzel babannlere gitsin bu yazı...

Öylesine,
nehircce

Hediyelerim ...

Merhaba,

İşte anneler günü hediyelerim..
Güzel oğlum Cuma akşamından başladı ne zaman kutlayacağım,hediyemi ne zaman vereceğim diye..Bir de şarkı ezberlemiş ''benim annem canım annemmm....'' Ne güzel bir duygu anne olmak Allah isteyen herkese nasip etsin diyorum...

Bardakta ki çiçekler ne hoş değil mi..Kendi elleriyle boyamış minnoşummm..

***

Taze taze bir diyalog bizden size ;

Bu sabah Efe Beyi uyandırdım zor bela(anne çok uykum varrr),üstünü giydirdim ellini yüzünü yıkayıp dişlerini fırçaladık..Tam ağzını yıkarken,suyu görünce çişimmm geldi diyeee koşmaya başladı tuvalete :)) Malum su sesi tetikler çişi :))

Ağzı bembeyaz,neyse annecim gel burdaki lavoboda yıkayalım ağzını dedim.Hiiiççç istemedi;ama ben bir şekilde yıkamayı başardım sonra koy verdi hüngür hüngür ağlamaya başladı.Ama baba annem benim ağzımı tuvaletteki muslukta yıkadı..O su piss pisss...

İşe geç kalma telaşında biz,ona musluktan akan suların hepsinin aynı yerden geldiğine ikna etmeye çalıştık.

Bana en son ''anne tamam inandım babam suların hepsi aynı dedi''

eee ben ne demiştim,sen şimdi niye babana inandın da bana inanmadın :))

Sevgiyle,
İyi Haftalar dilerim.
nehircce

7 Mayıs 2010 Cuma

Çemberimde gül oya ...

Bu fotoğrafın adını Çemberimde gül oya koydumm:))
Böyle cıvıl cıvıl geçsin haftasonumuz :))
Anneyiz ya çoğumuz daha bir coşalım bu haftasonu,şımarmak bizim de hakkımız..
Tüm blog annelerinin anneler gününü kutluyorum şimdiden..

Efe nin bana bir süprizi varmış kreşte hazırlamışlar öğretmeniyle nasıl merak içindeyim bilemezsiniz :) günlerdir sır ama anne çok güzel diyor :)))bakalım...Gerçi o pamuk elleriyle ne getirse güzel ya gerisiii laf...

Sıcacık kucaklıyorum hepinizi..

Fot.bana aittt :)) en renkli fotoğraf olarak bugünün talihlisi kendisi :)

Sevgiler,
nehircce

6 Mayıs 2010 Perşembe

Hıdırellez den..

Merhaba,

Her sene bu Hıdırellez tarihini karıştırırım.Gül dalına hangi gece dilekler asılır unuturum..

Dün arkadaşım Ahır Kapıda ki şenliklere gidince dedim ki demek ki bu gece oluyor olanlar..

Eve migrenimle birlikte gitmiştim.Biraz uyumaya çalıştım.Kalkınca da bir hışım amannn ben gül dalına dileklerimi asmayı unuttum diye hayıflandım...

Neyse gecenin bir vakti apartman bahçesine inmeye tırsınca,balkonumda ki güzel çiçeklerimin dallarına asmaya karar verdim dileklerimi...

Eşim saçma ve gereksiz buldu; ama ben bir umut dur diye,kartona çizdiğim en çok istediğim şeylerden birini yaniii evimi,eşimin müdür olma ihtimalini yükseltmek için de masa başında kocişi çizdim..

Sonra mutlu bir çocuk çizdim ağzını kocamannn gülerken yaptım...Sonra üzerine mutlu,sağlıklı bir Efe diye de yazdım :)) Eşim dediki bence en önemlisi,üçümüzü el ele çizmen, o olursa hepsi olur dedi..Evettt ne kadar haklıydı..İki koca kafa ortaya da minik oğluşumu çizip ellerimizi birbirine bağladım...Bir özenle onları tek tek kesip iplerle bağladım.

Sonra sevgili Nehir için de şifa istedim.Ne olur iyileşsinnn o melek dedim..

Dua mı da edip girdim içeri...

Çocukken yapardık böyle gül dalının altına para falan gömerdik hatırlıyorum..Ama böyle kocamannnn olunca hiç denememiştim..Bu sene çok istedim..Başardım :)) Hadiii inşallahhhh hepsi olsunn ama önce Nehir iyileşsin..

Siz neler yaptınız ??

Fot.netten alıntıdır.

Sevgiler,
Nehircce

4 Mayıs 2010 Salı

Nehir için...





Arkadaşlar, lütfen bir tık,Nehir i yaşatmak için..


Desteğimize ihtiyaçları var...

Sevgiler.

Nehircce

SEWRESH...


Yılll 1998 aylardan Ağustos..

Tek başıma daha önce hiç birini tanımadığım koca bir kalabalığın içindeyim..Sınıf sınıf ayrıldık,seviye belirleme sınavı olacağız önce. İki kişi girdi içeri,biri erkek biri kız..Sonradan öğrendim ki kardeşlermiş.Öyle enerjiklerdi ki biran kendi bezginliğimden utandım..'Bu moralle seviyen falan belli olmaz kızım senin'dedim içimden..Sonra sınav bitti..Hepimiz dağıldık.Çalışıyorum ozaman aynı zamanda.Üniversite hazırlık kursuna gitmek için..Birkaç gün sonra aradılar kurstan,sınıflarınız belli oldu şu gün ders var diye.. Bir gittim ne göreyim o iki kardeşten bayan olanıyla aynı sınıftayız meğer seviyelerimizde aynıymış :)))

İlk dersten sonra, zil çaldı ilk ara verildi..Baktım o yanındaki arkadaşıyla hemen kaynaşmış.Bende onlara yaklaşıp sohbet etmeye başladım.Sonra dışarı çıktığımızda bir cafe de oturup çay içtik,öyle eğlenceliydi ki enerjisi sonsuz ve yanında kendimi öyle iyi hissediyordum ki ogün den sonra onun yanından hiç ayrılmadım :)))

Sonra öyle benimsedim öyle sevdim ki aradan geçen 12 yıla rağmen hiç vazgeçemedim ondan..

O her derdimde,tüm iyi ve kötü günümde yanımdaydı..Bende elimden geldiğince onunla oldum..Hala çıkmazlarımızda yol oluyoruz birbirimize...

Zaman zaman kızdık,küstük ama hiç birbirimizsiz olamadık..

İşte o dost şimdi bir blog sahibi...Öyle mutluyum ki onun için..

İyi ki varsın Sewrest ...


Onu okurken kahh gülecek kahh hüzünleneceksiniz..Ama bilin ki her türlü,enerjisiyle size güç verecek...

Sevgiler

Nehircce

3 Mayıs 2010 Pazartesi

Kardeş Zeyno/acemi fotoğrafçıya ilk destek :)))

Çok hoş bir haftasonuydu...

Cumartesi malum nehirccenin her hafta olduğu gibi yaptığı ev işleri...Bu haftasonu cam bile sildim.

Akşamında kocişin ısmarladığı akşam yemeği :))

Pazar günü kızlarla,özgürce doya doya gezdiğimiz bir Taksim kaçamağı...

Yukarıda Üsküdar Beşiktaş motorunun, dalgalarla verdiği savaşa inat poz veren biz iki kardeş :)

Fotoğraftaki konu mankeni kardeş zeyno, nasıl güzel çekebilmiş miyim :))
Burcu olacak mı ??? bu iş ne dersin :))



Zeyno uzaklarda ki sevdiceğini düşünürken objektife yakalandı :)))



Burda bildiğiniz poz verdi,rüzgarın azizliği olmasa belki çok daha güzel bir poz olabilirdi..Ama güzel kardeş yine de güzel çıkmış :))

Ofiste beni bekleyen bir yığın iş, ama ben leylayım bugünn yine...Dün deniz havası,çarptı galiba :))

Off akşam olsada eve gitsek :)))

öpüyorum hepinizi iyi haftalar...

Pazar gezmemizden daha bir sürü fot.var fırsat buldukça yayınlarım onlarıda..

Sevgilerr

nehircce